SON TV

Yahudi İşadamı Doğan Kasadolu kimi desteklediğini açıkladı!

Yahudi işadamı Doğan Kasadolu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda tam destek olduğunu açıkladı.

Yahudi İşadamı Doğan Kasadolu kimi desteklediğini açıkladı!

Yahudi işadamı Doğan Kasadolu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda tam destek olduğunu açıkladı.

Son.TV’ye verdiği demeçte Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına yakışacak bir lider olduğunu vurgulayan Kasadolu şunları söyledi;

“Adaylığını koymasını son derece müspet değerlendiriyorum. Bizim Cumhurbaşkanlığımıza yakışacak, liderlik vasıflarına sahip şahsiyettir.

Dolasıyla aday olaması benim düşünceme göre Türkiye için büyük bir kazançtır ve muhakkak ki İnşallah bu millet onu Cumhurbaşkanı olarak Köşk’e gönderecektir.

Oyunu Başbakan Erdoğan’a vereceğini dile getiren Kasadolu; Özellikle İktidar döneminde Başbakan olarak gösterdiği performans, çalışkanlık, son derece kıvrak politika yapması…

Bütün bunları alt alta koyduğumuz zaman çalışkanlığı, bir bakıyorsun orada mitinge çıkıyor, bir orada mitinge çıkıyor. Arada da başka toplantılara iştirak ediyor.

HER KUL BUNU YAPAMAZ!
Bu insan üstü bir efor, insan üstü bir çaba. Her kul bunu yapamaz. Dolayısıyla bu makama yakışacak bir poziyonu var.

CUMHURBAŞKANLIĞINA YAKIŞACAK BİR ADAY!
Son derece Cumhurbaşkanlığına yakışacak bir devlet adamamızdır Sayın Erdoğan. Sevseler de sevmeseler de… Seven de, sevmeyen de…

HERKES KABUL ETMELİ!
Bu fikrime iştirak etmesi gerekir. Çünkü performansıyla, hitabetiyle, çalışkanlığıyla, politikalarıyla bize sevsen de sevmesen de bir gurur vermiştir. Ağırlığı olan bir siyasidir. Bunu kabul etmek lazım. Herkesin, muhalefetin de kabul etmesi lazım.”

TÜRKİYE BU SAVAŞTA TARAFTIR!
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını da değerendiren işadamı Doğan Kasadolu; “Öncelikle Türkiye bu savaşta taraftır. Yani bu savaşta Filistin tarafıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nde hiçbir vatandaş karşı tarafa geçemez. Çünkü bu bir devlet siyasetidir.

Artık bu bir devletin siyaseti olmuştur. Dolayısıyla burada Sayın Başbakan’ın ve hükümetin siyaseti ne ise bütün Türk milleti o siyaset çizgisi içinde durmak zorundadır. Bu bir savaş! Yani mesela Almanlar ve Fransızlar savaşırken bir Alman çıkıp da ben Fransız tarafıyım derse vatan hainidir.

Dolayısıyla bu savaşta Türkiye tarafını belli etmiştir. Bende bir Türk vatandaşı olarak her zaman Erdoğan’ın Başbakanımızın siyaset çizgisinin içindeyim, o noktadayım.

“BENİ DE GÖTÜRÜN”
Ben bunu daha önceki açıklamalarımda da ifade ettim. Sayın Başbakan ‘ben Gazze’ye gideceğim demişti’ ‘beni de götürün’ demiştim.

Bizim şu anda Türk Musevisi olarak Sayın Başbakan’ın siyaseti ne gerektiriyorsa o noktada durmamız gerekir.

MAVİ MARMARA’DA DA PROTESTO ETTİM
Daha önce de benim açıklamalarım var Mavi Marmara ile alakalı. Mavi Marmara’da da ben protesto ettim İsrail’i. Çünkü orada anlamsız bir güç gösterisine dönüşmüştü. Orada, o gemide silah yoktu, cephane yoktu.

Orada bir protesto, demokratik bir hak kullanma poziyonu vardı. İsrail teknolojisi bu eylemi çok daha insancıl bir şekilde durdurabilirdi.

Benim düşünceme göre o operasyonu yaptıran, özellikle İsrail Genelkurmayı yetkililerinin yargılanmaları gerekir, ceza görmeleri gerekir. Önce kendi vatandaşları dava açması gerekir ki oradaki askerlerin hayatını tehlikeye atmıştır.

Bizim oradaki insanlarımızın hiçbir günahı yoktu ve 10 tane şehit verdik. Ben bu konuyu yanlış buluyorum. Orta Doğu’da kalıcı, eşit ve adil bir barış istiyorum. Sayın Başbakanımızın da arzusu budur. Dolayısıyla bu barışsı teyit etmesi gerekir. Bunun için de ben Türk Musevisi olarak ne çaba gerekiyorsa, ne görev veriliyorsa ben oradayım.

Sayın profesör Arıboğan var, bu konularda uzman. Onunla da randevulaştık. İnşallah bu hafta içinde gideceğim onun yanına. Ben ne yapabilirim, nasıl pozitif bir katkım olabilir diye tartışmak için hocama gideceğim.”