SON TV

Ceren Hindistan’dan çok özel açıklamalar

Güzel oyuncusu Ceren Hindistan verdiği röportajda çok özel açıklamalarda bulundu.

Ceren Hindistan’dan çok özel açıklamalar

Güzel oyuncusu Ceren Hindistan verdiği röportajda çok özel açıklamalarda bulundu.

İŞTE O RÖPORTAJ
Bir resim var, güzel bir kadın. Ama onunla ilgili çok az bilgi var. Sizi aslında tanımıyoruz. Bundan kaçınıyor musunuz?
– Karşındakinin bütün hayatını Google’dan araştırıp öğrenirsen çekici gelmez. Ama onun hakkında pek bir şey bilmiyorsan onu öğrenmek için çabalarsın. Çok kaçtığım için gizemli olmuş olabilirim.

Bu gizemli olma çabası bilinçli yani?
– Sadece kendimi anlatma çabasını sevmiyorum. Bir de çok canım yandı. Mesela üç sene önce başlayan ilişkimle ilgili şiddet olayları çok çarpıtılarak gösterildi. Biz avukatlarla cevap vermeye çalıştıkça tam tersi haberler çıktı. Susmam gerektiğini düşündüm. Sustukça da “Neden susuyor?” dediler. En temizi görünmemekti.

Peki sevgiliniz futbolcu Özer Hurmacı ile yine birlikte misiniz?
– Özer’le hiç ayrılmadık.

Siz çarpıtıldığını söylüyorsunuz ama şiddet meselesi epey konuşuldu. Hatta, “Bir kadın bunca şiddete rağmen nasıl aynı erkekle olmayı sürdürür?” eleştirileri de geldi.
– Okuduğunuz şeyleri yaşamadık. Karşılıklı hatalarımız oldu ama çok uzun ilişkilerde bile birbirini tanıyamadığın noktalar oluyor. Biz de o zaman bunu aramızda konuşarak halletmek yerine gürültülü yaşadık. Bu da basında farklı yer aldı. Bir yerden sonra herkesin susmasını bekledik. O süreçte çok yıprandık. Maaselef insanlar sizi okuduklarıyla yargılıyor. El ele tutuşup dışarıya çıkarken bile yazıların baskısı altında dolaşmak hoş değildi. Yoksa biz birbirimizi çok seviyor ve saygı duyuyoruz.

Siz de bu yüzden sadece bir fotoğraf olarak görünmeyi, röportaj vermemeyi tercih ediyorsunuz…
– Evet, ilişkim devam ediyor ama ortada değiliz. Mesela kadınların bikinisinin altı suya girip çıkınca kalçanın arasına girebiliyor. O zaman bile “Tanga giymiş” diye haberlerim yapıldı. Hiç hoş değildi. Negatif filme ışık tutarsan yanar. O negatif film insanın mahremiyeti gibi. Ben de özelimin ışık görmemesine ve yanmamasına çalışıyorum.

Bu laflarınızı üstüme almadan arsızca sormaya devam edeceğim. Özer Bey’le aşkınız nasıl başladı?
– Üç sene önce doğum günümde ve tam doğduğum saat olan 02.30’da tanıştık.

İlk görüşte aşk mıydı?
– Hayır. Uzun süre arkadaş kaldık. Sonra baktık birbirimizden keyif alıyoruz, aşkımız başladı. Madem açıldık sana bir hikâye daha anlatayım. Tanışmadan iki sene önce bana Özer’in o zamanlar oynadığı takımın futbolcular tarafından imzalanmış forması geldi. Üzerinden uzun zaman geçti. Biz Özer’le çıkmaya başladık. Bir buçuk sene sonra telefonumdaki fotoğraflara bakarken formalı fotoğrafa rastladı. Yakınlaştırdı; “Kalbinin üzerinde benim imzam var” dedi. İkimiz de şok olduk.

Bu aşk kader diyorsunuz yani. Peki futbol seven kadınlardan mısınız?
– Röveşatalarım meşhurdur. Sevgilim bana krampon getirir.

Futbolcu bir erkekle birlikte olmak zor mu?
– Küçüklüğümden beri spordan hiç ayrı kalmadım. Bu yüzden spor yapan insanı severim. Sporcu olduğu için saçma sapan şeylerden uzak durması, alkolü, sigarası ve gece hayatı olmaması, çok inançlı olması bizi birbirimize bağladı.

Evlilik planınınız var mı?
– Bu kader kısmet işi. Alnımıza ne yazıldıysa o olur. Her şeyin hayırlısı.

Star’da Eylül ayında başlayacak diziniz ‘Aşktan Kaçılmaz’ın Mardin’de geçmesi dışında bir şey bilmiyoruz.
– Mardin’de geçen bir aşiret dizisi. Canlandırdığım Nazlı yetim büyüyen Mardinli bir Kürt kızı. Küçükken anne ve babasını kaybediyor. Teyzesinin yanında yaşıyor. Barzan’a âşık. Ve onu kazanmak için her şeyi yapmaya hazır.

Dizi için Kürt kültürüne ait şeyleri araştırdınız mı?
– Ben zaten Kars Sarıkamışlıyım. O topraklara yabancı değilim.

Aşiret dizileri geri mi dönüyor?
– Yöresel diziler hiçbir zaman bitmez. Çünkü Ege’nin insanı doğuyu, doğunun insanı burayı merak ediyor. Aşiret kavramı çok derin bir mesele.

Miss Turkey 2007’ye katıldınız, sonra da Türkiye’nin en seksi kadınları arasına girdiniz. Hep güzel olduğunuzu bilerek mi yaşadınız?
– Asla. Hatta yarışmaya girme sebebim annemdi. Finalde ilk 10’a kaldım. Öncesinde güzel bir kadın olduğumun farkında değildim.

Erkek Fatma dediklerimizden miydiniz?
– Evet. Barbie bebeklerimi oyuncak araba karşılığı mahalledeki kızlara satarmışım. Okulun en sorunlu kızıydım. Kızlar çetemiz bile vardı. Çok delikanlı büyüdüm yani!

Dişiliğinizi ne zaman fark ettiniz?
– Miss Turkey’ye kadar topuklu bile giymemiştim. İlk o zaman giydim. Dişilik de ortaya sonradan çıktı.

Bir çıkmış pir çıkmış maşallah. ‘Bayan Popo Sevtap Parman’dı. Şimdi sizinki konuşuluyor. “İstiyoruz: Ceren Hindistan poposu’ başlıklı haberler bile yapıldı…
– Erkek arkadaşımla tatildeyken fotoğraflarım çekildi ve o haber öyle yapıldı.

‘Meşhur popo’da estetik var mı?
– Yok canım. Sebebi spor. Haftanın dört günü fitness’tayım.

‘Bayan Popo’ benzetmesi sizi rahatsız ediyor mu?
– Hayır. Birilerine ilham kaynağı olabiliyorsam ne mutlu.

Güzelliğiniz sayesinde mi oyuncu oldunuz?
– Güzellik ambalaj gibi. Sadece ilk bakışta dikkat çekiyor. İçin boşsa o ambalaj çöpe gidiyor. Mesela ‘Lucy’de Scarlett Johansson’a bak. Orada onun gözlerine, dudaklarına, hokka burnuna takılmıyorsun. Film akıp gidiyor. Yapımcı olsam göze çarpmayan biriyle çalışırdım. Ben de donanımlı olmasam başrol oynayamazdım.

Güzelsiniz, yeteneklisiniz ama bir önceki projeniz kısa sürede bitmişti…
– Son işimde beş bölümde dört kere günümüz değişti. Bunlar bir bütün; oyuncu, yapımcı, kanal ve projenin hikâyesi…