SON TV

Çocuk parkında fuhuş pazarlığı

Parkta çocuklar neşe içinde oyun oynuyor diğer tarafta hayat kadınları müşterileriyle pazarlık yapıyor. Aksaray'da bu park bir fuhuş merkezine dönüştürülmüş

Çocuk parkında fuhuş pazarlığı

Aksaray, İstanbul’un en eski semtlerinden biri… Metro hattıyla, otobüs duraklarıyla, günde binlerce insanın geçtiği İstanbul’un en yoğun aktarma noktalarından biri… Laleli, Kapalıçarşı, Sultanahmet’e yakınlığı dolayısıyla ticaret veya tatil için gelen 72 milletten kişinin geçiş noktası… Aksaray Metrosu’nun çıkış kapısının yaklaşık 200 metre karşısında bir çocuk parkı yer alıyor. Çeşitli spor aletlerinin de yer aldığı bu parkı, kentteki benzerlerinden ayıran bir fark var. Bu parkın bir yanında çocuklar keyifle oyun oynarken, parkın içinde ve etrafında kirli pazarlıklar dönüyor. Parkı mesken tutanlar orayı merkezi haline çevirmiş. Güpegündüz 10 kadın, parkın içinde ve etrafında tur atarak müşteri bekliyor. Bu kadınlar bazen kandırılarak bazen de kendi istekleriyle bu cehenneme düşüyor. Etrafta bu kadınları çalıştıran belki de çalışmaya zorlayan erkekler de var. Park adeta fuhuş için bir sergi alanına dönüşmüş. Çocuklar kaydıraktan kayarken, kadınların etrafında pervane olan 40’lı, 50’li yaşlarda çok sayıda erkek güpegündüz, sokak ortasında fuhuş için pazarlık yapıyor. Gazetemize gelen bir ihbar üzerine parka gidiyoruz. Öğlen saatleri, hava güneşli… Parkta sayıları az olsa da çocuklar var, neşeyle oyun oynuyorlar. Kalabalık bir erkek grubu çevrede bekleşiyor, arayış halindeler. Bazıları ise spor aletlerinde oturuyor. Sayısı 10’u bulan hayat kadını ise parkın çevresinde ve içinde volta atıyor. Bu yürüyüşler sırasında kadınların yanına gelen erkekler, fuhuş için pazarlık yapıyor. Dakikalar içinde birkaç pazarlık bitiriliyor. Yabancı uyruklu olan kadınların hemen hepsi kırık da olsa Türkçe konuşuyor.

EV ARKA SOKAKTA VE GÜVENLİ

Fotomuhabiri arkadaşım İlhami Yıldırım, bölgede yüksek bir yerde parkı izlemeye alıyor. Ben de müşteri gibi bir kadının yanına yaklaşıp konuşmaya başlıyorum. İlk pazarlığım bu. 38 yaşında olduğunu söyleyen kadın, parkın hemen arka sokağında evi olduğunu, fuhuş için oraya gidebileceğimizi söylüyor. Evin güvenli olduğunu özellikle belirtiyor. Konuşma uzadıkça fiyatı düşüren kadın, bir an önce arka sokaktaki eve gitmek için ısrar ediyor. Fuhuş için 50 lira isteyen diğer bir kadın, konuştukça hem fiyatı düşürüyor hem de vaatlerini arttırıyor. Göreceğimi gördüm diye düşünüp kadının yanından ayrılmaya karar veriyorum. Bu kez kolumu tutuyor ve “Tamam, 30 lira olsun. Çok memnun kalacaksın” diye son kurşununu atıyor. Çocuk parkı etrafında fuhuş pazarlığı, av peşinden koşturan kurtların mücadelesi gibi. Çok sayıda erkek bir kadının etrafında dolanıyor. Ben de bir kadının yanına yaklaşıyorum. Yanımda iki kişi daha var. Bir süre kadının voltasına eşlik ediyoruz. Yanımdaki iki kişi peşi sıra kadının yanına gidiyor ve pazarlığı yapıyor. Pazarlık neredeyse 15-20 saniye sürüyor. Anlaşma sağlanamayınca hemen diğeri başlıyor konuşmaya. Aynı sahne yeniden tekrar ediyor. Kadının yanında kalan tek kişi olarak gittiğimde, fuhuş için ne kadar istediğini soruyorum. “60 lira” diye cevap veriyor. Daha sonra, “Çok mu? Hadi senin için 50 lira olsun” diyerek son cevabını veriyor. Başka bir kadının yanına gittiğimde, nereli olduğunu soruyorum. Kaşlarını çatarak “Buralıyım” diye cevap veriyor. 50 lira isteyen kadın, evin temiz olduğunu, duş da alabileceğimi söyleyerek evin imkanlarını anlatıyor.

GÜN BOYU FUHUŞ DÖNGÜSÜ

Daha sonra fotomuhabiri arkadaşım İlhami Yıldırım’ın yanına giderek, yukarından farklı bir bakışla parkı izlemeye başlıyorum. Küçük bir park alanında dört beş farklı noktada eş zamanlı pazarlıklar yürütülüyor. Gün içersinde, onlarca kişiyle bu pazarlığı yapıyorlar. Hatta burada saatler geçiren, sürekli pazarlık yapanlar bile var. Bölgede yaptığımız 2 saatlik çalışma boyunca, fuhuşla ilgili hızlı bir döngünün olduğunu anlıyoruz. Fuhuş yapan kadın, parkta pazarlığı kısa sürede bitiriyor. Daha sonra, peşindeki erkekle birlikte arka sokaktaki evin yolunu tutuyor. Aradan henüz 1 saat geçmeden kadın tekrar parka geri dönüyor. Bir saat önce yaşananlar, bu kez farklı bir kişiyle aynen yeniden tekrar ediyor. Gün içersinde bu fuhuş döngüsü durmaksızın sürüp gidiyor.

HASTALIK KİMSENİN UMRUNDA DEĞİL

Kadınların herhangi bir hastalık taşıyıp taşımadığı ise tam bir muamma… Parka gelip bu kadınlarla pazarlık yapan kimsenin de bu konu pek umurunda değil gibi gözüküyor. Kulak misafiri olduğumuz pazarlıklarda tek konuşulan şey, fiyat. Bölgedeki esnaf da durumdan şikayetçi… Gün boyu dükkanlarında alın teri döken esnaf, hemen yakınlarında böyle kirli bir pazarlığa şahit olmaktan rahatsız. Polise yaptıkları şikayetlerden sonuç alamamışlar. Zaman zaman polis bölgeye geldiğinde fuhuş pazarlığının geçici olarak durduğunu, ancak polis gittikten sonra yeniden kaldığı yerden başladığını anlatıyorlar.

POLİS EVLERİ MÜHÜRLÜYOR

İskenderpaşa Mahalle Muhtarı Fikret Saral, sokak ortasında fuhuş pazarlığının beş yıldır bu şekilde devam ettiğini söylüyor. Mahalle sakinlerinin, çevre esnafın birçok kez konuyla ilgili şikayetçi olduğunu belirten Saral, “Şehitler Parkı ile metro kapısının arasında 17-18 kadın var. Bunlar devamlı fuhuş yapıyor. Esnaf, mahalle sakinleri bundan şikayetçi. Caddede ulu orta kendilerini pazarlıyor bu kadınlar. Şikayet ettik, polis geliyor, kadınları alıyor. Kaymakam, emniyet müdürü konuya duyarlı. Emniyette bu kadınlarla ilgili üç, dört dosya olduğunu biliyorum. Ceza kesiliyor, ev mühürleniyor. O evler devamlı değişiyor. Biz de birkaç kez polisle mühürlemeye gittik. O evi mühürleyip, kapatıyorsun başka eve geçiyorlar. Arkasında kimler var bilmiyoruz. Polis geldikten sonra üç, dört gün yok oluyorlar. Daha sonra yeniden çıkıyorlar” diyor.

DÜNYADA 4.5 MİLYON CİNSEL İSTİSMAR MAĞDURU VAR

Türkiye, insan ticaretiyle mücadelesini, Dışişleri Bakanlığı bünyesinde 2002’de kurulmuş Ulusal Görev Gücü çatısında sürdürüyor. IOM yani Türkçe ismiyle Uluslararası Göç Örgütü, insan ticaretiyle mücadele konusunda Türkiye’yle sıkı işbirliği içinde. IOM Türkiye Ofisi yetkilileri “İnsanların alınıp satılması, tehdit ve baskı yoluyla imalathane, inşaat, fabrika, tarla ve ev işlerinde zorla çalıştırılması, zorla fuhuş ve organ ticareti gibi farklı şekillerde görülebilen insan ticareti, yaşam hakkı da dahil tüm insan haklarının ihlal edildiği ciddi bir suçtur” diyor. IOM verilerine göre, dünya çapında her yıl ortalama 800 bin kişi uluslararası sınırları aşarak ve bundan çok daha fazla sayıda kişi de kendi ülkelerinde insan ticaretine maruz kalıyor. ABD İnsan Ticareti Raporuna göre, 2013 yılında küresel ölçekte tespit edilmiş insan ticareti mağduru sayısı 44 bin 500. ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) tahminlerine göre zorla çalıştırma yoluyla istismar edilmiş 20.9 milyon kişi bulunuyor. Zorla çalıştırılan mağdurların 11.4 milyonu kadın ve kız çocukları, 9.5 milyonu erkek ve erkek çocukları ve bu kişilerin 4.5 milyonu cinsel istismar mağduru. Biçok kadının mağdur olduğu insan ticareti konusunda Uluslarası Göç Örgütü (IOM) Türkiye ofisi, 2004 yılından bu yana Türkiye’de devlet kurumları ve sivil toplumdaki ortaklarının kapasitelerini geliştirmek amacıyla projeler yürütüyor ve insan ticareti mağdurlarına destek amacıyla sürdürülebilir sonuçlar alınmasını sağlayacak standartlar belirliyor. IOM Türkiye 2005 yılından bu yana Türkiye’de insan ticaretiyle mücadele alanında 17’den fazla proje gerçekleştirdi. Bu projeler kapsamında, ilgili bakanlıklar, mahkemeler ve sivil toplum kuruluşlarıyla yakın işbirliği gerçekleştirilmek suretiyle, önleme, koruma ve adli kovuşturma konularına odaklanıldı. Bu projelerin en sonuncusu olan İnsan Ticareti Mağdurlarının Korunması projesi, 2015’in Ağustos ayından itibaren Göç İdaresi Genel Müdürlüğü yakın işbirliği ile uygulanmakta. Bu son proje ile insan ticaretinin önlenmesi ve insan ticareti mağdurlarına insan hakları temelli koruma sağlanmasına katkı sağlamayı amaçlıyor. Türkiye’nin herhangi bir yerinden cep telefonları dâhil tüm telefonlardan 157 telefon numarasını, yurtdışından ise ücretsiz 90-312-157-1122 telefon numarasını aramak suretiyle erişilebilecek olan, 7 gün 24 saat hizmet veren 157 Yardım Hattı IOM tarafından işletiliyor.

AKSARAY’IN ŞİFRESİ: PARA, ESARET!

Ekonomik refah düzeyi komşu ülkelere oranla çok daha yüksek olan ve turizm sektöründe tercih edilen ülkelerden olan Türkiye, coğrafi konumunun da getirmiş olduğu artılar nedeniyle kadın ticareti açısından hedef ülkeler arasında yer alıyor. Uyuşturucu ve silah kaçakçılığından sonra en karlı üçüncü yasa dışı faaliyet olarak görülen insan ticaretinin Türkiye’deki boyutları küçümsenecek oranda değil. 2014 yılında fuhuşa zorlamak, aracılık etmek ve yer temin etmek suçlarından yakalanan kişi sayısı 300’ün üzerinde. 8 ile 12 yıl arası değişen hapis cezaları ile yargılanıyorlar. Bu kişilerin yüzde 90’lık bölümünü yerlilerin oluşturduğu belirtiliyor. 2014 yılında fuhuş gerekçesiyle gözaltına alınan kadın sayısının ise 2 bine yakın olduğu ifade ediliyor. Polis kayıtlarına göre; İstanbul’daki fuhuş olaylarının yüzde 70’i günlük kiralanan apart evlerde gerçekleştiriliyor. Kendi istekleri ile veya farklı yollarla fuhuşa sürüklenen yerli veya yabancı kadınlar; şebekelerden şiddet görebiliyor. Kader ortaklarıyla birlikte para için gurbette esaret altında yaşıyorlar. Aralarında bu bataklığa saplanan ve istemelerine rağmen kendilerini kurtaramayan kadınlar da var. Kadınların çoğu polise verdikleri ifadelere göre fuhuş yaparken suçüstü yakalanmayı kurtuluş olarak görüyor. Pasaportlarına şebekeler tarafından el konuluyor, istekleri dışında çalıştırılıyorlar. Sınır dışı edilerek ülkelerine döndüklerinde ise psikolojik destek alıyorlar.

NASIL VE NEREDE YAŞIYORLAR?

Türkiye’ye fuhuş amacıyla gelen veya getirilen yabancı kadınlar kendi ülkelerinde nasıl yaşıyor ve ne iş yapıyorlar? Türkiye’de nasıl, nerede yaşıyorlar? Şebekelerin ağlarına nasıl düşüyorlar? SABAH Pazar, farklı nedenlerle fuhuş bataklığına sürüklenen kadınlarla konuştu. Kadınların sözlü ifadelerine ulaştı. Kadın ticaretinin başrol oyuncuları; yaşadıklarını, korkularını, beklentilerini Pazar SABAH’a anlattı.

ŞEBEKELER, ÖZEL ÜNİVERSİTELERE DE GİRİYOR

İnsan ticaretinin uzandığı bir nokta da üniversiteler. Şebekeler, okullardaki tanıdıklarını ve yakın çevrelerini kullanarak maddi sıkıntı yaşayan yerli, yabancı öğrencilere ulaşıyor. Onlarla irtibat kuruyor, genellikle ‘eskort’ modelinde çalışma teklif ediyorlar. Şebeke üyelerinin rolü ağlarına düşürdükleri genç kızları polisten koruyarak müşteri temin etmek. Üniversitelere öğrenci olarak yerli, yabancı kişileri sokan ve kızlarla irtibatı sağlayan şebekeler de var. Tıpkı 2011’de girdiği özel bir üniversitede, kızları şebeke üyeleri ile tanıştırdığı saptanan ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Ahlak Masası tarafından yakalanarak tutuklanan 28 yaşındaki Büşra Ö. gibi…

OTELLERE KATALOG DAĞITIYORLAR!

Ağlarına düşürdükleri yabancı kadınların fotoğraflarını çektiren bazı gruplar, özel kataloglarla kadın pazarlama yöntemini seçiyor. Tanıdıklarının bulunduğu otellere gönderdikleri kataloglar aracılığıyla kadınları otel müşterilerine servis ediyorlar. Şebekeler, fuhuş pazarlığı yapacakları kişiler hakkında bilgi sahibi olmak istiyor. Görüşmeleri bazı referanslardan sonra yapıyorlar. Kataloglarda fiziki özellikler de belirtiliyor. İnternette açtıkları siteler aracılığıyla çalışıyorlar. Yabancı şebekeler, internette pazarladıkları kadınları Türkiye gibi farklı ülkelere gönderebiliyorlar.

RUSYA’DA İNŞAATTA ÇALIŞIYORDUM

Yulyya I.Y. Rusya doğumlu – 25 yaşında
İstanbul’da; 2013 yılında polis tarafından çökertilen 17 kişilik bir fuhuş şebekesinin elinden kurtarıldı. Türkiye’den sınır dışı edildi. Moskova doğumlu… İnternetten tanıştığı Ferman adlı kişinin, dört aylık bir arkadaşlık sonrası kendisini Türkiye’ye çağırdığını ifade ediyor: “Bana bir aylık turist vizesi alarak Türkiye’ye gelmemi söyledi. Güzel bir iş olduğunu belirtti. Uçak parası gönderdi. 30 gün bir otelde kaldım. Beni otelde Ş. isimli kişi ile tanıştırdı. Şebeke üyesi olduğunu bilmiyordum. Rusya’da yardımcı olarak inşaatlarda çalışıyordum. Orada kazandığım miktarın beş katını kazanabileceğimi söylediler. Kabul ettim. İlk aylardan sonra karşılaştığım olumsuz davranışlar sonucu ülkeme dönmek istediğimi söyledim. Pasaportuma el koyarak çalıştırdılar. Kiralık evlerde üçer kişi kalıyorduk. Bir kişi sürekli yanımızda dolaşıyordu. İsteklerimiz yerine geliyordu. Polise gitmeyi düşündük; yapamadık.”

DEFİLE ÇEKİMİ İÇİN GELDİM

Tanya I. Ukrayna doğumlu – 23 yaşında
Donetsk doğumlu Tanya I., Laleli’de yaşamını sürdürüyor. Vize süresi dolmuş… Yani kaçak. “Ben Ukrayna’da yaşıyordum. Kütüphane’de çalışan bir arkadaşım, üç yıl önce bir ajans aracılığıyla katalog çekimleri için İstanbul’a geldi. Kısa süre sonra bu işi yapmaya başladığını öğrendik. Varlıklı biri değildi. İstanbul’da bir yıl kaldıktan sonra Ukrayna’ya geri döndü. Döndükten sonra da kendisine ev aldı. O kadar kolay değil bizim orada ev alabilmek” diyen Tanya I., o kız arkadaşının referansı ile Türkiye’de bir kişi ile irtibata geçtiğini söylüyor: “Döndüğünde nasıl işler yapıldığını anlattı. Ben de “İki yıl çalışır dönerim” deyip, İstanbul’a gelmeye karar verdim. Tıpkı arkadaşım gibi defile çekimleri bahanesiyle geldim. Şimdi altı aydır İstanbul’dayım. Gündüzleri ihtiyaçlarımız karşılanıyor fakat tek başına dışarı çıkartmıyorlar. Polise gideceğimizi veya kaçacağımızı düşünerek bizi uzun süreli yalnız bırakmıyorlar.”

LÜKS KRİTERLİ GRUPLAR, ÖZEL ŞART KOŞUYOR!

Şantaj yaparak kadınları çalıştıran şebekelerin aksine, üst düzey korumalı ‘A Kalite’ olarak adlandırılan organize gruplar da var. İstanbul ayağı polis tarafından çökertilen ‘Rus Eskort Kız Şebekesi’ gibi… Onlar, müşterilerine özel şart ve seçenekler sunuyor. Yurtdışından gelen kadınlara günlük kiralık evler tutuyor, müşterilerle sadece beş yıldızlı otellerde buluşturuyorlar. Bir gecelik fiyatı 1.500 euro olan lüks yatları kiralama şartı koşan şebekeler de var; müşterilerin ödemesi şartıyla kadınlara koruma ve şoför tahsis ettiren şebekeler de…

Pazar Sabah