SON TV

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’dan yargıya FETÖ uyarısı!

15 Temmuz kanlı darbe girişimi gecesi canını ortaya koyarak emniyeti darbeye karşı dimdik ayakta tutan İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’dan yargıya FETÖ uyarısı!

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’dan yargıya FETÖ uyarısı!
Türkiye Gazetesi Yazarı Yücel Koç, bugünkü ‘Felakete sürükleniyoruz’ başlıklı yazısının bir bölümünde ‘Başlarım sizin FETÖ sevdanıza’ başlıklı bir bölüm kaleme aldı.

Koç, yazısının bu bölümünde, Fetullahçı Terör Örgütü’nce gerçekleştirilen 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi canını ortaya koyarak emniyeti darbeye karşı dimdik ayakta tutan İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın yargıya yaptığı FETÖ uyarısını yazdı.

Yazıda Çalışkan’ın açıklamalarını veren Koç, “

Ve bu tehdit devam ederken, 15 Temmuz gibi bir büyük ihanet ortada dururken, kim ki FETÖ’yü aklamaya, kurtarmaya, ağız birliği etmeye çalışıyorsa benim gözümde haindir, alçaktır.
Kim olduğunun, hangi görevde ya da görüşte olduğunun da zerrece kıymeti yoktur“ dedi.

İŞTE BUGÜNKÜ YAZININ O BÖLÜMÜ:

Başlarım sizin FETÖ sevdanıza
Bir gecede 250 şehit vermişken…
Siviller tankla ezilip, üzerlerine kurşun yağarken…
Kendi helikopterlerimiz, uçaklarımız düşman adına tepemizde uçarken…
Kahraman polislerimiz, Meclis’imiz o uçaklardan bombalanırken…
Milletçe “Ya öleceğiz ya da vatan elimizden gidecek” mücadelesi verirken…
İş birlikçi hainler, ülkemize ait helikopterle Yunanistan’a kaçarken…
Devletimizin başındaki lidere millet siper olup, hainlerin elinden kurtarırken kim hangi saftaydı, sonra çıktı ortaya.
           ***
O gece müezzinleri susturmak için cami basanlar, daha darbe sabahı başlamıştı yaygaraya…
Neymiş efendim, köprüdeki askerler linç edilmiş.
Bir propaganda ki sormayın…
Üstüne üstlük ‘askerlerin kafasını kestiler’ gibi yalanlarla.
Bunlar, bir de ‘irticacı’ FETÖ’ye karşıydılar güya.
Sonrası…
Malum, kontrollü darbe iftiraları ile FETÖ’yü aklama gayretleri.
Bunlara bir de AK Parti içinden görünenlerin verdiği destek var.
O gün bugündür FETÖ’yü ve itlerini devletin elinden kurtarmaya çalışıyorlar.
Maalesef ki, kısmen başarıyorlar da…
           ***
15 Temmuz işgal girişiminden İstanbul’u canını ortaya koyarak kurtaran isim, Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan geçenlerde çok önemli ikazlarda bulundu.
Yoğun gündemin içinde kaybolup gittiği için buradan tekrarlamak boynumuzun borcu.
Şunları söyledi Çalışkan;
  • Köprü (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) için çok net söylüyorum. Bunu da birtakım mahkemelerin verdiği karara rağmen söylüyorum. Oradan, olaydan, köprüden beraat eden insanlar var. Mahkeme kararına saygımız ayrı bir şey ama, benim şahit olduğum, gözlerimle gördüğüm, bu memleket ve vatan sevgisinden dolayı söylemem gereken bir şey var; oradaki hiçbir asker masum değil.
  • Akşam 22.00’den sabah 06.00-07.00’ye kadar bir süreden bahsediyoruz. Şimdi kimi zorla bir yere getirirseniz getirin bir saat tutabilirsiniz, üç saat tutabilirsiniz ama 8-10 saat o kurşunların arasında tutamazsınız.
  • Köprüde saatlerce, ‘Bu emri verenler hesap verecek. Bunların kurtuluşu yok ama siz fakir fukaranın çocuğusunuz, lütfen teslim olun. Bakın bunun sonu yok, bundan zarar göreceksiniz’ şeklinde anonslar yaptık ama, ateş etmeye devam ettiler.
  • Bir örgüt düşünün ki 14 yaşında bunları alıyor, 44 yaşına kadar 30 sene her hafta format atıyorlar. DEAŞ’ın iki yılda yaptığı işi 30 yılda yapan disiplinli bir örgüt var. Bunlarla mücadele etmek o yüzden çok zor. Diğeriyle mücadele ediyorsunuz, 3-5 yıllık bir eğitimi, bilgi birikimi veya destek var. Ama bunlar 30 yıl, 25 yıl, 20 yıl ve sizi de bırakmazlar. Gün gün, saat saat sizi takip ediyorlar.
  • Ben bu sıkıntının tamamen ortadan kalktığını, ‘Rahatız artık bunların gücü yok’ denilebilecek durumda olunduğunu hiç düşünmüyorum. Öyle bir kök salmışlar ki budayın budadığınız kadar, altta bir kök var.
           ***
O gece olan-bitenin en yakın şahidi söylüyor bunları.
Ve bu tehdit devam ederken, 15 Temmuz gibi bir büyük ihanet ortada dururken, kim ki FETÖ’yü aklamaya, kurtarmaya, ağız birliği etmeye çalışıyorsa benim gözümde haindir, alçaktır.
Kim olduğunun, hangi görevde ya da görüşte olduğunun da zerrece kıymeti yoktur.
ETİKETLER: