Katar’daki GPDNet toplantısında Türkiye rüzgarı

Yunus Emre Enstitüsü’nün (YEE) dönem başkanı olduğu Küresel Kamu Diplomasisi Ağı’nın (Global Public Diplomacy Network – GPDNet) 5. Genel Kurulu, Doha’da gerçekleşti. 17-22 Kasım tarihlerindeki özel bir program kapsamında düzenlenen toplantıda Türkiye’nin GPDNet’in gelişiminde oynadığı öncül rol vurgulandı. Toplantıda üye ülkeler, GPDNet’in kültürel diplomasi ve kamu diplomasisi sayesinde, küresel ve yerel düzlemdeki sorunları çözme konusunda çok daha etkili bir yaklaşım sunduğunu ortaya koydu. Toplantıda üye ülkeler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve yeni üyelerin gruba dahil edilmesi konuları ele alındı.

Geleneksel diplomasinin kurallarını kırmayı hedefleyen GPDNet, orta ve küçük ölçekli ülkeleri eşitlikçi ve entegre bir yaklaşımla küresel ve yerel sorunların çözümü için bir araya getiriyor. GPDNet, göç krizi, uluslararası terör ve iklim değişimi gibi sorunlara her üye ülkenin uzlaşıya vardığı yenilikçi çözümler bulmayı amaçlıyor.

Katara Kültürel Köy Genel Müdürlüğü’nün ev sahipliğini yaptığı Genel Kurul’a Katar ve Türkiye’nin yanı sıra Filipinler, Güney Kore, Macaristan, Meksika, Mozambik, Nijerya ve Singapur’dan temsilciler katıldı. Düzenlenen bir oturumda Türkiye’nin üç yıldır dönem başkanlığını yaptığı GPDNet’in 2019’dan itibaren 3 yıl boyunca dönem başkanlığına Katar seçildi. GPDNet’in dönem başkanı olan Yunus Emre Enstitüsü’nün Genel Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, düzenlenen törende Meksika’dan Institute of Mexicans Abroad’un temsilcisi Javier Maupome ve Mozambik’ten katılan CADE’nin Başkanı Cassamo Azar Nuvunga ile üyelik anlaşması imzaladı.

‘DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR’

Prof Dr. Şeref Ateş düzenlenen özel oturumda, hiçbir üyenin ayrıcalıklı statüye sahip olmadığı GPDNet’in küresel sorunlara odaklanan bir kurum olduğunu ifade etti. Ateş konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya Beşten Büyüktür” sloganının önemini vurguladı. Westphalia sonrası konvansiyonel diploması araçlarının küresel güvenlik, göç, iklim değişimi ve uluslararası terörizm gibi sorunları çözmekte yetersiz kaldığını belirten Prof. Dr. Ateş, kültürel kamu diplomasinin, kapsayıcı ve entegratif bir yaklaşımla küresel ve yerel ölçekteki sorunların çözümünde daha somut bir yaklaşım sağladığını ifade etti.

HİÇBİR ÜLKENİN VETO HAKKI YOK

Prof. Dr. Ateş, GPDNet’in en büyük avantajının kuruluş kapsamındaki tüm üye ülkelerin birbirinin ağlarını kullanabilmesi olduğunu söyledi. GPDNet sayesinde Türkiye’nin üye ülkelerin halklarına ulaşabildiğini ifade eden Ateş, “GPDNet’in en büyük avantajlarından biri tüm kararların uzlaşıyla alınması. Hiçbir ülkenin veto hakkı yok. Hiç bir ülke dezavantajlı ya da küçük görünmüyor. Dünyada demokrasinin yaygınlaşması ve geniş kitlelere ulaşması için taban ve orta kesim önemli. Orta kesime ulaşabilmek için ise bu tür kurumların önemli bir görevi var. Bu kurumların bir araya gelmesi yukardaki devletlerarası diplomasi dışında büyük bir kitleyi ilgilendiriyor. Bu da ülkenin kendi lehine algı çalışması yapabilmesi anlamına geliyor” dedi.

Gelecek yıl 10’uncu yılına girecek olan YEE’nin bu kadar kısa sürede önemli işler başardığının altını çizen Ateş, YEE’nin Türk gençlerinin dünyaya açılması amacıyla gerekli iletişimsel donanımlarını geliştirmek için çalıştığını ifade etti. Türkiye’nin hem kamu diplomasisi hem de kültürel diplomasi alanında kendine özgü bir yolunun olduğunu kanıtladıklarının altını çizen Ateş, “Türkiye’nin Suriyeliler konusunda yaptığı şeyleri GPDNet’in Güney Kore’de uluslararası kamu diplomasisi haftasında anlattık. Orada sunum yaptık ve olağanüstü bir etkisi oldu. Şimdi bize Güney Afrika’da da bunu anlatın diyorlar. Türkiye’nin kişi başına düşen milli gelirine rağmen, Suriyeli göçmenlere yardımda dünyada birinci sırada olması dikkat çekti ve büyük takdir topladı. Şimdi GPDNet sayesinde bu modelin Mozambik gibi Afrika ülkelerinde nasıl kullanılabileceği soruluyor” dedi.

TÜRKİYE KAŞIKÇI KRİZİNDEN GALİP ÇIKTI

GPDNet ile Türkiye’nin tanıtımının uluslararası alanda çok daha iyi yapıldığını belirten Ateş, başka ülke insanlarının Türkiye’nin yaptıklarını anlatmasının çok daha etkili olduğunu ve bu sayede Türkiye algısının çok daha pozitif bir hâle geldiğini kaydediyor. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi sonrası Türkiye’nin çok başarılı bir strateji izlediğine de değinen Ateş, “Türkiye’nin Kaşıkçı olayını yönetmesiyle uluslararası arenada imajı bir kat arttı. Çok güzel yönetildi. Bize karşı kapalı bir anti propaganda vardı. Birdenbire bize karşı olan tüm argümanlar çöktü. Türkiye bu süreci çok güzel yönetti” diye konuştu.

KAMU DİPLOMASİSİNDE YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR

Katar Uluslararası İlişkiler ve Pazarlama Direktörü Derviş Salih A. El-Şebani (Darwish Salih A. Al-Shebani) ise Türkiye ile çok iyi ilişkilerinin olduğunu vurguladı. GPDNet’in izlediği kamu diplomasi sayesinde üye ülkelerin halklarına ulaşma imkanına sahip olduklarını söyleyen Şebani, GPDNet’in en önemli temellerinden birinin saygı olduğunun altını çizdi. Bilim, kültür ve eğitim alanlarında birçok diplomasi projelerinin olduğunu dile getiren Şebani, GPDNet’in kendine has bir modeli olduğunu ve Birleşmiş Milletler gibi örgütlerin eksik kaldığı konularda tamamlayıcı bir işlevi olduğunu belirtti. GPDNet ile kamu diplomasisinde yeni bir dönemin başladığının sinyalini veren Şebani, Katar’ın önümüzdeki dönemde başkanlığını üstleneceği GPDNet için çok çalışacağını ifade etti.

GPDNET DÜNYA BARIŞINA KATKI SAĞLAYACAK

Nijerya’yı temsilen GPDNet’in üyesi olan NICO’nun Başkan Yardımcısı Chioma Rose Duru, GPDNet’in dünya barışına katkı sağlacağına dair büyük bir inançları olduğunu söyledi. Güney Kore’yi temsilen toplantıya katılan Singapur Uluslararası Vakfı (SIF) Başkanı Reuben Kwan, GPDNet’in karşılıklı anlayışı artırarak dünya barışına hizmet etmeyi amaçladığını belirtti. Kuruluşun kamu diplomasisi alanında faaliyet gösteren örgütler arasında önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Kwan, GPDNet sayesinde kamu diplomasisinde kayda değer bir inovasyon yapmayı hedeflediklerini belirtti. Kwan, grubun önümüzdeki yıllarda daha fazla gelişeceğini vurguladı. GPDNet, YEE’nin de aralarında bulunduğu bir dizi kamu ve kültürel kurum tarafından Güney Kore’nin başkenti Seul’da 2014 yılında kuruldu. YEE, 2016 yılında üç yıl süre ile GPDNet dönem başkanlığına seçilmişti.

YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ KATARLILARA TÜRKÇE ÖĞRETİYOR

Katar’ın başkenti Doha’da üç yıldır hizmet veren Yunus Emre Enstitüsü merkezinde Türkçe’ye olan talep gün geçtikçe artıyor. Yardımcı Doçent Doktor Selçuk Kürşat Koca’nın yönetimindeki, Doha Yunus Emre Enstitüsü, hâli hazırda 160’tan fazla öğrenciye Türkçe öğretiyor. Enstitünün Türkçe öğretmenleri Tansel Akto ve Lokman Baran merkezdeki eksikliklerin tamamlandığı takdirde daha çok sınıf açmak istediklerini söylüyor. Çok kültürlü bir yapıya sahip Katar’da Türkçe kursuna Katarlılardan başka ülkede yaşayan diğer Araplar ve başka ülke vatandaşlarından da talep var. Kursiyerlerinin yüzde 30’unu Katarlıların oluşturduğunu belirten Akto, sadece Türkçe kursu değil, geleneksel el sanatları gibi kurslarla da Türk kültürünü bu ülkede tanıtmayı hedeflediklerini belirtti. Baran ise Katar ile Türkiye arasındaki kültürel ilişkilerin güçlenmesi için çalıştıklarını kaydetti. Katarlı öğrencilere aynı zamanda okçuluk dersleri de veren Doha Yunus Emre Enstitüsü merkezinin Müdürü Selçuk Kürşat Koca, Katarlı kadınların da bu spor dalına olan ilgisinin giderek arttığını söyledi.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version