Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan önemli açıklamalar

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak bu sabah Türkiye ekonomisinin yol haritasını oluşturan yeni ekonomi programını açıklamıştı. Bakan Albayrak,  canlı yayınında yeni dönemde Türkiye ekonomisini bekleyen gelişmeleri anlattı. Kamuda 76 milyar liralık tasarruf ve gelir artışının nasıl sağlanacağını açıkladı.

 Berat Albayrak’ın konuşmasından satırbaşları;

Toplumun her kesimi enflasyon ile mücadelenin içerisinde. Açıkladığımız YEP’te Türkiye’nin yapısal sorunları olan enflasyon ve cari açık konusu bizim için önemli konuların başında geliyordu. Toplumun herkesimi ile ayrı ayrı görüştüğümüz, toplumsal enflasyonla mücadele stratejisi uygulayacağız. Küresel sorunların olduğu günümüzde enflasyonu gündemimizden artık çıkarmak istiyoruz. Gerek mali gerek parasal politikalar 2019 yılı itibarıyla enflasyonda düşüş göreceğimiz bir çerçeve karşımıza çıkacak. Enflasyonu tekrar aşağı çekmemiz lazım. Ekim ayından itibaren enflasyon düşmeye başlayacak.

MALİ DURUM TESPİT ÇALIŞMASINI BAŞLATACAĞIZ

Sağlıklı bir ekonomi için sağlıklı bir bankacılık şart. Pazartesi günü mali durum tespit çalışması başlatacağız. Türkiyenin temeli sağlam. Türkiye toplam borçlulukta iyi durumda.

SORUNLU KREDİLER KONUSU

Piyasada farklı kesimde farklı konularda konuşulan bir husus. Bizim gerçeğe göre hareket etmemiz gerekiyor. Bütün resme baktığımızda dalgalanma ve spekülatif süre. bilançolarda tahribata sebep oldu. Buna bağlı olarak bankacılık sektörünü bu durumun etkisi oldu, oluyor, olabilir. Dolayısıyla bugün karşı karşıya kalabileceğimiz sorunlarla mücadele edebilmek için detaylı bir tespit çalışması başlayacak. Sonrasında atılması gereken adımları ve gerekliliklerini yerine getireceğimizi ifade ettik.

KAMU STOĞU

Sağda solda ne söylendiğinde öte resmi doğru okumak lazımki doğru aksiyonları uygulayalım. Ekonomi ile ilgili yapılan tespitlere hep aynı cevabı veriyorum. Türkiye’nin kamu stoğu anlamında çok güçlü bir performans var. Hane halkımızın borçluluk düzeyi yüzde 16, gelişmekte olan ülkeler yüzde 39’larda… Dünya ortalaması ise yüzde 60’larda… Türkiye bu alanda çok çok iyi konumda. Üçüncü ayak olan bankacılık ve reel sektör. Bütün bu çerçevede müdahale edeceğimiz konularda gidişatı çok iyi takip etmemiz lazım.. Kamu, özel, bankacılık ve hane halkını bir pakete koyduğumuzda bu oran yüzde 130, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 211, dünya oratalaması yüzde 300’lerde…

FİNANSMAN İHTİYACI ANLAMINDA SIKINTIMIZ YOK

Rakamları doğru teşhis etmemiz gerekiyor. Kısa vadede özel sektörün artı 4 milyar pozisyonu var, eksi yok. Bankacılık, sermaye yeterlilik o noktalarda da yok. Kur riski oluşturan firmalar mesela onlarda da bir sıkıntımız yok. Daha küçük firmalarla ilgili de Merkez Bankamız bir düzenleme yaptı. Likidite ve ihtiyaç önemli nokta. Kamu bankalarında da sıkıntı yok. Finansman ihtiyacı anlamında da sıkıntı yok. Özel bankalardan da gayet güzel haberler alıyoruz.

TÜRKİYE BÜYÜK BİR TESTTEN GEÇİYOR

Merkez Bankası gerekli diğer adımlar Türkiye ekonomisi açısından sağlam adımlarla devam ediyor. Türkiye olarak iletişim ve algı noktasında resmi doğru çekerek doğru okunması.

Tüm bu süreçlerde Türkiye’nin bilanço düzeyi çok güçlü. Özel sektör üzerinde yurt dışı kaynaklı firma bazında baktığımızda yüzde 70-80’di yüzde 95’in üzerinde rakam 0 risk döviz pozisyonu taşıyan kredi düzeyi. Gerek vade, gerek enstrüman cinsinden anlıyorsunuz. Türkiye’nin en kötü senaryoda bile okuduğunuzda Türkiye’nin toplam borçluluğu gelişmiş ülkeleri bile saymıyorum, gelişmekte olan ülkelerin yarısı kadar. İletişim algı… İyi daha iyi daha iyi olacak. Bunu doğru okumamız lazım. Türkiye bir testten geçiyor. Resmi çok iyi görmemiz lazım.

TASARRUF ÖNLEMLERİ

Bakanlıklar, kurumlar, cari harcamalar, teşvikler düzeyinde bunların tasarrufunu yapacağız. Bakanlıklar üzerinden gelir artırıcı, o da önümüzdeki hafta çıkacak. Gelir ve gider anlamında bu sıkı para politikasının güçlü bir şekilde hayata geçecek olması mali yönetimdeki en önemli husus.

PAZARTESİ BANKALARDA YAPILANDIRMA BAŞLAYACAK

Ağustos ayında BDDK bir bildiri yayınladı. Piyasa kredi hacmi itibariyle yüzde 90’ını geçen bankalar için süreç başladı. Yüzde 10’luk kısım ise yurt dışında olduğu için onlarda tamamlayacak. BDDK’nın aldığı bu karar çerçevesinde çizilen bu süreci bankalarımız, bu prensipler içinde kur dalgalanması kaynaklı firmalarımızın hepsi ile tek tek tahrip edici etkileri, yok edici yeniden yapılandırma sürecine başladı. Buradaki bankaların tamamıyla tek tek, birlikte görüştük. Bu süreçte en önemli nokta banka ve bilançoların muhafaza edilmesi gibi reel sektörün de aynı gemide olduğudur. Bunun ötesinde bu süreci güçlü yürütmek adına önemli bir adım. Bu süreç Pazartesi itibariyle hızlı bir şekilde hayata geçirilecek.

SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME

Türkiye’nin temel dinamikleri büyümeye elverişli ama bizim dediğimiz sürdürülebilir büyüme. Kaynak,ürün çeşitliliği, özel sektör avantajı açısından İtalya’dan sonra 2 ülkeden bahsediyoruz. Ham madde enerji baktığımızda Türkiye’nin çok güçlü avantajı var. Daha hiçbir şey yapmadan cari denge Temmuz-Ağustos ortada. Doğal bir cari dengelenme var. Cari dengenin oluşturduğu tüketimin oluşturduğu dengelenmelere bakın.

TURİZMDE RAKAMLAR UMUT VERİCİ

Dünyada olan Türkiye’de olmayan yok. Mobilya, araba, beyaz eşya, telefon hepsi Türkiye’de üretiliyor. Sanayi hedeflerine baktığımızda, fabrika kırılımına baktığımızda 3 yıllık OVP içinde çok ciddi noktalar var. Bu dönüşümle birlikte ihracat ve turizmle birlikte. Turizm rakamları çok umut verici. Turizm Bakanımız çok altı dolu çalışmayla turizmle ilgili çok önemli veriler koydular ortaya. 20 milyar dolarlardan 40-50 milyar dolarlı seviyelerden bahsediyoruz.

İDLİB SÜRECİ İNSANİ AÇIDAN BİR ZAFER

İdlib’de yaşanan süreç insani açıdan büyük bir zaferdir. Bundan Türkiye’nin dostları memnun olurken, düşmanları da bir o kadar rahatsız olmuştur. Ekonomik dönüşümle Türkiye bu süreci perçinleyerek daha fazlasını alacak.

YERLİ VE YABANCI BÜTÜN YATIRIMCILARI DESTEKLİYORUZ

Küresel anlamda tüm bu resme baktığımızda doğrudan yabancı yatırım noktasına baktığımızda gelişmekte olan piyasalar açısından farklı bir dönem yaşıyoruz. Tüm resme baktığımızda küresel ekonomide 2008 krizi ve sonrasına baktığımızda Türkiye tüm badirelerden güçlenerek çıkan nadir ülkelerden bir tanesi. Türkiye hiçbir zaman bu kadar cazip olmayacak. Ne Borsa ne direkt yabancı yatırımlar noktasında Türkiye bu süreçte hak etmediği bir operasyona maruz kaldı. Yüzde 6-5-4’ü konuşuyoruz cari açıkta. Bütçe disiplininde yüzde 1,5’u konuşuyoruz. Uluslararası finansal sistemler çıkıyor mu, bir yere gitmiyor. Hepsi burada. Piyasa burada pazar, üretim büyüme burada. Türkiye bu anlamda yetişmiş iş gücü, üretim açısından bölgede tek. Son birkaç aylık süreçte gerek Merkez Bankası, kurumlarımız için kararlılıkla bu süreç devam edecek. Biz yurt içi ve yurt dışında kazan kazan ilişkisine dayalı, çerçevede varız diyoruz. Her zaman da yerli yabancı bütün yatırımcıları destekliyoruz.

Sigortacılık anlamında güçlü bir altyapıya sahip olmalıyız.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version