Savunma ve Havacılık İhracatçılarının başkanı ve Sarsılmaz silahlarının patronu ünlü iş adamı Latif Aral Aliş ile tanınmış Avukat İbrahim Sapan arasında Zorlu AVM’de yaşanan ve adliyeye uzanan park kavgası ile ilgili yeni detaylar ortaya çıktı.
Avukat Sapan ifadesinde, işadamı Aliş’in kendisine ağır küfür ettiğini, aracın direksiyonuna geçerek aracına iki kez kasıtlı şekilde ileri sürdü.
Avukat Sapan o gün Zorlu AVM’de neler yaşandığı ile ilgili adliyedeki dosyaya yansıyan ifadesinde şunları söyledi: “1 Ocak 2019 tarih yılbaşı sonrası, resmi tatil günüydü. Ben de ofisten şahsıma ait bir eşyayı almak üzere adıma tescilli, sevk ve idaremde bulunan 34 VH …. plakalı araçla büroma gelmiştim.
Avukat İbrahim Sapan
Büromun bulunduğu yer Zorlu Center D Lobi girişidir(aracımı parkettiğim yer kendi işyerimin önü olduğu için park sonrası görevliler vale hizmetiyle aracımı alıp götürürler) Aracı ben kullanıyordum, sağa doğru yanaşmak amacıyla sağa doğru kırdım, aracıma bir çarpma sesi olarak hafif bir ses duyarak durdum, araçtan indim, çarpan yeri görmek için aracın etrafında dönmem gerekiyordu, aracımdan dışarı çıktım ama bu arada karşıdan yaya olarak dört kişinin üzerime doğru geldiğini gördüm. İçlerinden bir tanesi(ismini sonradan öğrendiğim müşteki-şüpheli Latif Aral Aliş isimli şahıs) bana “nereye kaçıyorsun” diye bağırdı, ben de tebessüm ettim, çünkü arabam çalışır vaziyetteydi “bir yere kaçmıyorum, sen kimsin” dedim.
O sırada arabama arkadan bir aracın çarptığını görmüştüm. Bu kişi bana “terbiyesiz herif” diye söz sarfetti, ben de kendisine “düzgün konuş” dedim. “trafik polisi çağıralım, ya da zararınız neyse ödeyeyim, takdim edeyim” dedim. Bu sırada zararı henüz görmemiştim. Bana “konu o değil, konu sen adam olacaksın” dedi. Ben şoka girdim, olayı anlamaya çalıştım, “neyse zararını veririm polisi çağırın” dedim, ben arabanın ön kısmından dönüp arka taraftaki zarara doğru bakmak istediğim için yürürken bu kişi yanımdan geçiyordu, “sorun ne problem ne” dedim, dört kişiden biri, ismi Mustafa olan kişi koluma girdi, kolumu sıktı ve sarsmaya başladı, bu sırada ceketinde polis rozeti gördüm, polis misiniz dedim, bana “devlet büyüğü” dedi, ben de bu kişiye “al bu devlet büyüğünü götür o zaman” dedim.
İşadamı Latif Aral Aliş
Diğer şahıslardan bir tanesi de, onun da sonradan polis olduğunu öğrendim Latif isimli şahsı oradan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Bu arada Latif isimli şahıs bana yönelik ağır şekilde küfrediyordu, ben de polise dönerek “devlet vatandaşına küfreder mi” dedim. Kendisine trafik polisi çağırın dedim, bu kişi de “biz zaten polisiz” deyince, “sen trafik polisi değilsin, bu kişinin korumasısın, vatandaşın hakkını koruyamazsın” dedim.
Bu sırada daha önceden tanıdığım Dorak Holding isimli kişinin sahiplerinden olan Ahmet Kaplan Tan eşiyle birlikte sinemadan çıkmış oradan geçiyordu, “ne oluyor İbrahim Bey” dedi, ben de ona “bilmiyorum, bana küfrediyor, bu polis de beni bırakmıyor” dedim, o da polise çıkıştı, “niye bırakmıyorsun” dedi. Bu arada diğer koruma ve şoför Latif isimli şahsı arabaya bindirip oradan uzaklaştırmak istiyorlardı.
Sonra ortalık sakinleşti, AVM güvenlik görevlileri de olay yerine geldi, bu arada Latif isimli şahıs şoför koltuğuna oturmuştu, arabayı çalıştırıp, bilerek önümüzde park halinde bulunan aracıma iki kez çarparak ezdi, biz de aracın önünde ayakta duruyoruz zaten, iki kez bize doğru hareket halinde gidip geldi araç, ben de kendisine el kol hareketleriyle “arabama neden vuruyorsun, ne yapmaya çalışıyorsun” dedim çünkü ben aracın ön tarafında durduğumu gördüğü halde beni ezmeye çalıştığını düşünüyorum, bu sebeple aracımın sol ön kapısını açtım ve koltuğun yanındaki kolçağın içerisindeki iç cep kısmında, savunma amaçlı, siyah bez kılıf içerisinde bulunan elektro şok aletini çıkarttım ve belimin sırt kısmına taktım, üzerimde eşofman olduğu için belim boldu, sırt kısmıma koyarak aracımın tamponundaki zarara bakmaya gittim.
Latif isimli şahıs halen orada duruyordu, sinirimden aracın kaput kısmına birkaç kez vurmuş olabilirim. Latif isimli şahıs bir zaman sonnra oradan ayrılıp gitti, ben bu kişiyi koruma polislerinin “devlet büyüğü” şeklinde adlandırması nedeniyle kendisini müsteşar, Mit’te görevli bir kişi olduğunu sanıyordum. Bu kişi gittikten sonra polislerin kendi koruma araçlarıyla arkasından gitmek isterken gitmelerini engelledim, “trafik polislerini çağıracağım, buradaki hasarla ilgili tutanak düzenleyeceğiz, avukatım, yakanızı bırakmam” dedim, hukuki olan neyse yapacağım dedim. Polislerden Volkan isimli kişi bana “sakin olun” diyerek aracından su getirerek bana ikram etti, sorun nedir diye bu polise sordum “bu Latif hep aynı şeyi yapar, bizi size karşı zor durumda bırakıyor” dedi, ben de necidir dedim, ben halen büyük zannediyorum, “Sarsılmaz Silah isimli firmanın sahibi” dedi. Bu duruma daha çok sinirlendim.
Daha çok sinirlendim, rica etsem telefonunu alabilir miyim dedim, veremeyiz dedi, benim kartımı ve telefon numaramı istedi, telefonunuzu bize verin yarın masrafı size ödeyeceğiz dedi. Daha sonra ben Sarsılmaz isimli firmanın sitesine girerek sahibinin kim olduğuna baktım, aynı kişi olduğu ortaya çıktı, Polislerin olduğu yerde silah göstermiş olsam, polislerin beni orada bırakıp, çekip gitmesi, akla ve mantığa uygun değildir.
Kaynak: TAKVİM