SON TV

‘Seyirden yasaklanma’ ne demek? Savcı Asım Ekren’den müthiş cevap

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren'in kaleme aldığı 'Taraftara uygulanan spor suçları seyirden yasaklanma' isimli kitapta iki hakimin darbı sonrası akıllara gelen o sorunun cevabını aradık.

‘Seyirden yasaklanma’ ne demek? Savcı Asım Ekren’den müthiş cevap

Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini Vodafone Park Stadı’nda locada izleyen İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi başkanları gol sevinci yaşayınca taraftarlar tarafından darp edilmişti. Başkanların şikâyeti üzerine 4 taraftar hakkında dava açılmıştı.

O HABER İÇİN TIKLAYIN

Bu olay ardından akıllara İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren’in kaleme aldığı ‘Taraftara uygulanan spor suçları seyirden yasaklanma’ isimli kitabı geldi. Bilindiği gibi Asım Ekren bir dönem Spor Suçları Savcısı olarak görev yapmıştı. Bu konuda en etkili bir savcı olan Asım Ekren maçlarda yaşanan olaylarla ilgili taraftara uygulanan ‘seyirden yasaklanma’ suçunu kitabında herkesin anlayacağı şekilde anlattı.

Ayrıca kitaptan elde ettiği geliri ihtiyaç sahibi öğrencilere bağışlayan Savcı Ekren, bu davranışıyla büyük alkış aldı. Yoğun ilgi gören kitabın üçüncü baskısı ise önümüzdeki haftalarda gerçekleşecek.

Ayrıca, Asım Ekren SON.TV’ye yaptığı açıklamada, iki hakimi darp eden 4 taraftarın Beşiktaş’ın tüm maçlarının olduğu gün başlangıçta ve bir saat sonra en yakın karakola gidip imza da atmak zorunda olduklarını belirtti.

İŞTE ASIM EKREN’İN KİTABINDA YER ALAN O KISIM

Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’da  04/07/2019 Tarihli Değişiklikle Getirilen Düzenlemeler  
Bilindiği üzere, 31/03/2011 tarihli ve 6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasa,14/04/2011 tarihli R.G’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yasanın 25.Maddesiyle daha önce yürürlükte bulunan 5149 Sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Yasa, yaklaşık altı ay sonra, 10/12/2011 tarih ve  6259 Sayılı Kanun ile değişikliğe uğramıştır. Değişiklik 08/02/2012 tarih ve 28143 Sayılı R.G’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Değişiklikle, yasada yer alan bir çok suçta ciddi oranda cezaların indirilmesi benimsenmiştir.
Uygulamada görülen bir kısım aksaklıklar ve bu nedenle yapılan tartışma ile öneriler sonucunda 04/07/2019 tarihli, 7182 Sayılı ve 12/07/2019 tarih ve 30829 Sayılı R.G’de yayımlanan Kanun ile yasada ikinci kez değişikliğe gidilmiştir. Buna göre,
1- Yasanın tanımları düzenleyen 3.Maddesindeki bir kısım tanımlarda değişiklik yapılmıştır. En önemli değişiklik, kısmen dar ve farklı yorumlara neden olabilen “spor alanı” kavramı genişletilerek, olası tereddütler en aza indirilmiştir. Özellikle müsabakaların oynandığı stadyum, spor salonlarında yada çevresinde yer almazsa bile taraftarların toplandıkları yerler, gidiş ve geliş güzergâhları, takım veya taraftarların toplu olarak seyahat ettikleri araçlar, takımların kamp yaptığı yerler spor alanına dahil edilmiştir. Bunun sonucu olarak, buralardaki davranışlar bu yasa kapsamında ele alınabilecektir. Buna göre, spor alanı şu şekilde tanımlanmıştır: Spor alanı, spor müsabakalarının veya antrenmanların gerçekleştirildiği alanlar ile seyircilere ait seyir alanları, özel seyir alanları, sporculara ait soyunma odası ve bu kanunun uygulanması kapsamında spor yapmaya elverişli alanları, müsabaka öncesinde, esnasında veya sonrasında taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar hâlinde toplandıkları yerleri, müsabakanın yapılacağı yere gidiş ve geliş güzergâhları, takım veya taraftarların toplu olarak seyahat ettikleri araçları ya da takımların kamp yaptığı yerleri ifade eder. Yasada yer alan önceki spor alanı tanımına ” -özel seyir alanları- ile  -müsabaka öncesinde, esnasında veya sonrasında taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar hâlinde toplandıkları yerleri, müsabakanın yapılacağı yere gidiş ve geliş güzergâhları, takım veya taraftarların toplu olarak seyahat ettikleri araçları ya da takımların kamp yaptığı yerler- ” dahil edilmiştir. Esasında tanımda yer almazsa bile bazı yerlerde, örneğin seyirden yasaklanma ile ilgili hükümlerin,  taraftar gruplarınca spor alanlarının dışında işlenen kasten yaralama, hakaret içeren tezahürat ve mala zarar verme suçları bakımından da uygulanacağı yasada vardır. (18/2.Maddesi) “Spor alanı” kavramına getirilen bu yöndeki alanı genişletici düzenleme, yerinde olup şiddet ve düzensizliğe katkı sunacağını düşünüyorum. Yasanın tanımlara dair 3.Maddesindeki spor alanının yeni kapsamı itibariyle bu kavramın geçtiği ilgili madde fıkralarına “müsabaka, antrenman ve seyir alanları” eklenerek daha geniş kapsama dönüştürülmüştür. Tanımlarda ayrıca;
-“Müsabaka alanı” tanımı biraz daha genişletilerek şu şekilde tanımlanmıştır: Spor müsabakalarının yapıldığı alanlarda müsabakanın yapıldığı yer ile sporculara ve görevlilere tahsis edilmiş yerler. Eski tanıma “…sporculara ve görevlilere tahsis edilmiş yerler” ilavesi yapılmıştır.
 -“Genel Müdürlük: Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünü” yerine “Bakanlık: Gençlik ve Spor Bakanlığını” getirilmiştir.
-Müsabaka güvenlik amirine yardımcı olmak üzere “Müsabaka güvenlik amiri yardımcısı” getirilmiştir.
-Spor kulüplerinin yönetim kurulu üyeleri arasından belirledikleri kişi olarak “stat güvenliğinden sorumlu yönetim kurulu üyesi” ihdas edilmiştir.
-“Seyir alanı” (spor müsabakalarının yapıldığı alanlarda seyircilere tahsis edilmiş yerler), “özel seyir alanı” (seyircilerin müsabakayı dijital ortamda seyretmeleri amacıyla il ve ilçe spor güvenlik kurulları tarafından belirlenen, müsabaka alanı dışındaki geçici yerler), “antrenman alanı” (takımların müsabakaya hazırlık çalışmalarını yaptıkları alanlar), “bilet” (elektronik bileti veya sahibine spor müsabakasına giriş hakkı veren belge) kavramları getirilerek tanımları yapılmıştır.
2- İl ve ilçe spor güvenlik kurullarını oluşturanlar arasına spor kulüplerinin stat güvenliğinden sorumlu yönetim kurulu üyesi alınmıştır. 
3- Müsabaka ve seyir alanlarının güvenlik ve düzenine ilişkin tedbirler arasına, seyir alanlarında seyircilerin oturma yerlerinin numaralandırılacağı, bilet satışlarının koltuk numarasıyla ilişkilendirileceği tekrarlanarak “Seyircilerin ayakta seyredebileceği şekilde düzenlenmiş numaralı alanla ilişkilendirmek suretiyle de bilet satışı yapılabilir. Bu uygulamaya, ilgili federasyon ve İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça karar verilir. Seyir alanlarına kapasitenin üzerinde veya biletsiz seyirci alınamaz.” hükmü getirilmiştir. Buna bağlı ve bu değişikliğin sonucu olarak futbol dalında en üst lig (şu anki ismiyle Süper Toto Süper Lig) ile bir altındaki ligde (Spor Toto 1.Ligde) seyir alanlarına girişi sağlayacak biletler, elektronik sistem üzerinden usul ve esasları Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen şekilde elektronik olarak oluşturulacağı hüküm altına alınmıştır.
Yine, müsabaka ve seyir alanlarının güvenlik ve düzenine ilişkin tedbirler çerçevesinde ilgili spor kulüplerine şu yükümlülükler getirilmiştir: Futbol dalında en üst lig ve bir altındaki lig ile  basketbol, voleybol ve hentbol dallarındaki en üst ligde bulunan kulüpler, biletlerin elektronik sistem üzerinden düzenlenmesi ve müsabaka ve seyir alanlarında güvenliğin sağlanması için gerekli donanımların kurulmasıyla ilgili teknik donanımları kendi kullanımındaki müsabaka ve seyir alanlarında kurmakla yükümlüdür. Basketbol, voleybol ve hentbol dallarındaki en üst ligde bulunan kulüpler için öngörülen elektronik kart ve elektronik bilete ilişkin hükümlerin uygulanması yönünden ilgili federasyonun görüşü alınarak Bakanlık tarafından; en üst iki futbol ligi dışındaki liglerde ise Türkiye Futbol Federasyonu tarafından karar verilir.
4- Yasada yapılan en önemli değişiklerden biri de “kara borsa bilet satma” diye tabir edilen uygulamanın tekrar yasaklanması ve suç sayılmasıdır. Buna göre, spor müsabakaları için ilgili federasyon, spor kulüpleri ve yetkili diğer kişiler tarafından uygun görülen yerler ve görevliler dışında, her ne suretle olursa olsun bilet satışı yapılamaz.
5- Taraftarın, e-bilet, paso lig, elektronik kart gibi işlemler için verdikleri kimlik bilgileri – belgeleri koruma altına alınmıştır. Buna göre, ilgili federasyonlar, elektronik kart almak amacıyla verilen bilgileri, bu Kanun kapsamındaki faaliyet alanıyla sınırlı olarak kulüpler adına paylaşabilir. Paylaşılan bilgiler 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa aykırı olarak işlenemez ve kullanılamaz.
6- Müsabaka, antrenman ve seyir alanlarının güvenliği hususunda mevcut düzenlemeye ilaveler yapılmış, kısmen de uygulamadaki tereddütler ortadan kaldırılmıştır. Özel güvenlik görevlilerinin yanında genel kolluğun görevlendirilmesine dair usul ve esasları düzenlenmiştir. Buna göre, federasyonlar ve spor kulüpleri, bu kanunda yer alan yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla özel güvenlik hizmeti satın alabilir. Müsabakada görevlendirilecek özel güvenlik görevlilerinin kimlik bilgileri müsabakanın başlangıç saatinden en geç kırk sekiz saat önce ilgili kolluk birimine bildirilir. En üst profesyonel (Süper Toto Süper Lig) futbol ligi kulüplerinin müsabakalarında güvenliğin sağlanması amacıyla genel kolluk görevlilerinden, görevde olmayanlar da görevlendirilebilir. Bu görevlendirme, ilgili kulübün başvurusu ve federasyonun talebi üzerine, müsabakanın yapılacağı yerdeki yetkili kolluk birimince yapılır. Bu kolluk görevlilerine, görevlendirildikleri müsabaka ile sınırlı olarak günlük harcırah miktarının üç katı kadar ödeme yapılır. Müsabaka güvenlik amirleri ile yardımcılarına federasyon temsilcisine ödenen miktar kadar ödeme yapılır. Gözlemci kolluk görevlilerine ise seyahat ve konaklama giderleri ile günlük harcırah üç katı olarak ödenir. Bu miktar, federasyon tarafından doğrudan kolluk görevlilerinin hesabına yatırılır. Federasyon ödeyeceği para miktarı ile müsabakada görevli genel kolluğa verilen kumanya bedelini ilgili spor kulübünün alacaklarından öncelikle mahsup eder. İl veya ilçe spor güvenlik kurulları tarafından belirlenen özel güvenlik görevlisi sayısının yarısını, yüksek riskli müsabakalarda ise üçte ikisini geçmeyecek sayıda ve bunların yerine genel kolluk görevlisi bu şekilde görevlendirilir.
7- Müsabaka güvenliği husunda, yönetmelikte yer alan ve fiili olarak da yapılan eş güdüm toplantısı yasaya dahil edilmiştir. Buna göre, spor müsabakalarından önce müsabaka güvenlik amirinin başkanlığında müsabakanın güvenliğine ilişkin eş güdüm toplantısı yapılır. Bu toplantının yapılacağı müsabakalar ile toplantıya katılacaklar ve gerekli diğer hususlar yönetmelikle belirlenir.
8- “Spor alanlarına sokulması yasak maddeler” ile ilgili maddenin başlığı “yasak maddeler” olarak değiştirilmiştir. Yasayla getirilen önemli bir yenilik olan “spor alanı” kapsamına taraftarların toplandıkları yerler, gidiş ve geliş güzergâhları, takım veya taraftarların toplu olarak seyahat ettikleri araçlar, takımların kamp yaptığı yerleri dahil edilmiştir. Dolayısıyla yasak maddelerin bu yerlere sokulması da suç haline gelmiştir. Örneğin, İstanbul’daki takımlar arasında oynanan müsabakalarda, misafir takım taraftarları, güvenlik amacıyla belli bir yerde toplanır ve genelde belediyece tahsis edilen toplu araçlarla konvoy halinde, güvenlik eşliğinde, stadyuma / spor salonuna getirilir. Önceki yasada, taraftarın toplanma yerinde veya toplu araca binişten alana gelinceye kadar, güzergahta / araç içinde işlenen kasten yaralama, hakaret içeren tezahürat ve mala zarar verme suçları bakımından seyirden yasaklanma  uygulanırdı. Buna karşılık spor alanına yasak madde konulması açısında bu hüküm uygulanmasına dair yasada hüküm yoktu. Taraftarın müsabaka alanına gireceği sırada yapılan aramada yasak madde bulunması halinde işlem yapılırdı. Yapılan değişiklikle; müsabaka, seyir, özel seyir ve antrenman alanları ile takım veya taraftarların toplu olarak seyahat ettikleri araçlara yasak madde sokulması yasaklanmıştır. Haberlere de konu edilen, takım veya taraftarları toplu olarak taşıyan araçlara yasak madde sokulması suçtur. Yine, mola yerinde ya da seyir halinde bu kanunda yer alan eylemlerin işlenmesi suçtur. Stadyumda işlenmesinden bir farkı yoktur.
9- Spor alanına alkollü içecek sokulması hususu ele alınmış ve kavramlar biraz daha anlaşılır hale getirilmiştir. Daha önce “…ilgili spor federasyonlarının belirlediği esaslara aykırı olarak alkollü içeceklerin sokulması yasaktır.” şeklindeki hüküm, “müsabaka, seyir ve antrenman alanlarında alkollü içecek sokulması, kullanılması ve satılmasına ilişkin usul ve esaslar ilgili federasyonlar tarafından belirlenir.” olarak değiştirilmiştir. Dolayısıyla ilgili federasyonlar, alkollü içeceklerin sokulması, kullanılması ve satılması  ile ilgili olarak düzenleme yapacaklardır. Bu düzenlemelere aykırı davranış halinde fiil daha ağır bir cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, adli para cezası ile cezalandırılacaktır.
10- Yasada yer alan ve “spor müsabakalarında görev yapan hakem, gözlemci ve temsilcilerin bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılması” hükmüne “saha komiserleri” de dahil edilmiştir. Bu şekilde görev yapan saha komiserleri de korunması amaçlanmıştır. Saha komiserleri de hemen hemen hakem, gözlemci ve temsilci gibi zorluklarla aynı ortamda görev yaptığı halde madde metnindeki korunmada ismen / sıfat olarak yer almıyordu. Bu değişiklikle saha komiseri de tıpkı  müsabakada görev yapan hakem, gözlemci ve temsilci gibi bu göreviyle bağlantılı olarak kendisine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılır.
11- Kanunun en çok uygulanan, buna karşılık uygulamada en çok tereddüt yaşanılan, taraftar nazarında caydırıcılığı hissedilen ve farklı yorumlanan veya yorumlamaya müsait olan seyirden yasaklanmaya ilişkin 18.Maddesinde kısmi değişikliğe gidilmiştir. Esasında seyirden yasaklanmanın tanım, kapsam ve unsurlarında önemli bir değişiklik yapılmamıştır. Uygulamada görülen bazı aksaklıkların giderilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.
Buna göre, yasanın 1.Fıkrasındaki bir yıllık süreler, ikinci kez seyirden yasaklanma yaptırımına karar verildiğinde üç yıl; üçüncü kez seyirden yasaklanma yaptırımına karar verildiğinde ise beş yıl olarak uygulanır.
Yasanın 2. Fıkrası uyarınca seyirden yasaklanma hükümleri, taraftar gruplarınca spor alanlarının dışında işlenen kasten yaralama, hakaret içeren tezahürat ve mala zarar verme suçları bakımından da uygulanır. Burada  yer alan suçlara tehdit suçu da ilave edilmiştir. Dolayısıyla, taraftar gruplarınca spor alanlarının dışında işlenen tehdit etme suçu bakımından da uygulanacaktır.
Yapılan bir başka değişiklik de seyirden yasaklanma tedbirinin kaldırılmasına dair cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemelerce verilen kararların işlemi yapan kolluk birimine derhal bildirilmesi gerektiğidir. Esasında böyle bir değişiklik olmazsa bile  genel hüküm niteliğindeki 5320 sayılı yasanın 16. Maddesi gereğince, soruşturmada görev alan kolluk birimine kararın bildirilmesi gerekir. Yine yasanın 18/4, bu yasanın uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 22/1-ç-e. Maddeleri gereğince Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde tutulan, bu amaca özgü elektronik bilgi bankasına kaydedilmek üzere karardan bir suretin ilgili emniyet müdürlüğü, spor güvenliği şube müdürlüğüne gönderilmesi gerekir ki kolluk görevlileri 18/4.Maddesindeki görevleri yerine getirebilmeleri için kararların bildirilmesi gerekirdi. Çünkü,   18/4.Maddesine göre, koruma tedbiri olarak uygulanan ve güvenlik tedbiri olarak hükmedilen spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbirine ilişkin bilgiler Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde tutulan bu amaca özgü elektronik bilgi bankasına derhal kaydedilir. Bu bilgi bankasına spor kulüplerinin ve federasyonların erişimi sağlanır. Yasaklanan kişilere ilişkin bilgiler, ilgili spor kulüplerine ve yurt dışında yapılacak müsabaka öncesinde müsabakanın yapılacağı ülkenin yetkili mercilerine bildirilir. İşte kolluğun bu görevleri yapabilmeleri için aslında başka bir hükme gerek olmadan seyirden yasaklanma ile ilgili kararların kolluğa gönderilmesi gerekirdi ancak, uygulamada çıkan ve hatta kimi zaman ilgili taraftarın mağduriyetine neden olan durumlar gözetilerek açık hüküm konulmuştur. Seyirden yasaklanmanın kaldırılmasına karar verilen hallerde yada yasada belirtilen hallerin gerçekleşmesi halinde ilgili cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemelerce işlemi yapan kolluk birimine derhâl bildirilmesini gerektiğinin yanında  ilgili kolluk birimine de gelen bu kararları derhal  elektronik bilgi bankasına işlenmesi görevi getirilmiştir. Dolayısıyla hem cumhuriyet başsavcılığı veya mahkeme ile kolluk aşamalarındaki görevlerin eksiksiz yerine getirilmesi gerekir ki olası mağduriyetler yaşanmasın.
Bilindiği üzere, seyirden yasaklanan kişi, yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının yapılacağı gün, yurt içinde bulunduğu takdirde, müsabakanın başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurmakla yükümlüdür. Bu durumun oluşturabileceği karışıklığı önlemek ve kolluğun daha hızlı ve etkin takip yapabilmek için maddeye “Bu yükümlülüğün takibi amacıyla kolluk birimlerince biyometrik yöntemler de kullanılabilir.” hükmü getirilmiştir.
Seyirden yasaklanma kapsamında ilgili taraftara getirilen imza yükümlülüğünün ihlali ayrı bir suçu oluşturur.  Seyirden yasaklanan kişinin kanunda belirtildiği şekilde kolluk kuvvetine birden fazla kez başvurmadığı hallerde uygulama birliği yoktu. Kimi yerlerde her imza yükümlülüğünün ihlali ayrı suç sayılırken kimi yerlerde ise tek suç sayılıyordu. Yargıtay, uygulama birliğini sağlamak amacıyla, 18/9. Maddesi gereğince, seyirden yasaklama eylemi kapsamındaki imza yükümlülüğünün birden fazla kez ihlali halinde zincirleme suç kapsamında değerlendirme yapılıp yapılmayacağını ele alarak nitelendirme yapmıştır. Sonucunda, TCK’nın “zincirleme suç” başlığı altında yer alan 43. Maddesindeki yasal düzenleme de dikkate alındığında,  eylemler arasında hukuki bir kesinti olmadığında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, kişinin birden fazla tarihlerde kolluk birimine başvurmama şeklinde gerçekleşen her bir eyleminin ayrı suç kabul edilerek ve imza yükümlülüğü ihlali sayısınca cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmeyeceği,  başka bir deyişle, suç tarihlerinin tamamının iddianame tarihinden önce olması karşısında, hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihine kadar olan eylemlerin zincirleme şekilde tek suç oluşturacağına karar vermiştir. İşte bu farklılıklar ve uygulama karışıklığının giderilmesi amacıyla dokuzuncu fıkradaki “kişi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “her bir müsabaka için” ibaresi eklenmiştir.  Buna göre, imza yükümlülüğe aykırı hareket eden kişi, her bir müsabaka için yirmi beş günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır. Başka bir deyişle kaç kez imza atılmamışsa o kadar suç oluşacağı hüküm altına alınmıştır.
12 – Hakaret içeren tezahürat suçunda yapılan değişiklik: Suçun unsurlarında bir değişiklik yoktur ancak bu maddeye  ilave yapılmıştır. Başka bir deyişle, madde başlığı “hakaret içeren tezahürat” iken “tehdit veya hakaret içeren tezahürat” şeklinde değiştirilerek spor alanında hakaretin yanında tehdit içeren tezahüratın yapılması da suç sayılmıştır ve hakaret içeren tezahürat gibi cezalandırılmıştır.
Bu maddeye ve yasaya getirilen en ön önemli değişikliklerdir birisi de şudur: Maddenin 4.Fıkrasına yapılan ilaveyle “Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen fiillerin; her türlü yazılı, görsel, işitsel veya elektronik kitle iletişim aracıyla işlenmesi hâlinde de bu madde hükümleri uygulanır.” denilmiştir. Maddeye ilave edilen bu hükümle, kişilerin internet, sosyal medya hesaplarında ya da elektronik gibi yollarla tehdit veya hakaret içerikli tezahüratta bulundukları takdirde aynı şekilde cezalandırılırlar. Daha önce uygulamada farklılıklar vardı. Açık hüküm konularak tereddütler ortadan kaldırılmıştır. Dolayısıyla, nerede ve ne zaman olduğuna bakılmaksızın, eğer bir müsabaka ya da yasanın amaç ve kapsamına giren bir konuda herhangi bir kişi, her türlü yazılı, görsel, işitsel veya elektronik kitle iletişim aracıyla tehdit veya hakaret içerikli tezahüratta bulunursa, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, şikayet şartı aranmaksızın, failler hakkında elli günden az olmamak üzere adli para cezasına hükmolunur. Yine aynı yolla, yani, her türlü yazılı, görsel, işitsel veya elektronik kitle iletişim aracıyla toplum kesimlerini din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet veya mezhep farkı gözeterek hakaret oluşturan söz ve davranışlarda (paylaşımlarda) bulunan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir yıldan üç yıla kadar  hapis cezası ile cezalandırılır.
13 – Şiddete neden olabilecek açıklamalar suçunda yapılan değişiklik: Suçun unsurlarında esaslı bir değişiklik getirilmemiştir. Maddede yazılı ceza artırılmıştır. Yasanın önceki 3.Fıkrasına göre, şiddete neden olabilecek açıklamalar yapan kişi hakkında, ayrıca idari tedbir olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklanır. Koruma tedbiri olarak seyirden yasaklanmaya dair kararının uygulanmasına ilişkin esas ve usuller, bu tedbir bakımından da uygulanır ancak, 18 inci maddenin sekizinci fıkrası hükmü bu kişiler bakımından uygulanmazdı. Yapılan değişiklikle Kanunun 22 nci maddesinin üçüncü fıkrasının dördüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır. Yani, “Ancak 18 inci maddenin sekizinci fıkrası hükmü bu kişiler bakımından uygulanmaz.” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. 18. Maddenin 8. Fıkrası, seyirden yasaklanan kişiye getirilen imza yükümlülüğü hakkındadır. Bu durumda olan kişi, belirtilen zamanda en yakın genel kolluk birimine başvurmakla yükümlüdür. Şiddete neden olabilecek açıklamalar yapma suçu, uygulamada, daha çok spor kulübü yöneticilerinin basın yayın kuruluşlarına yaptıkları açıklamalar yoluyla işleniyor. Böyle bir suçtan dolaya ilgili yöneticiler hakkında soruşturma ya da kovuşturmaya geçilse ve şartları oluştuğunda seyirden yasaklanma kararı verilse bile sadece müsabakalara girişleri yasaklanırdı. Diğer vatandaşlar gibi karakola gidip imza atma yükümlülükleri verilemezdi. İşte bu kısım yapılan yasal değişiklikle yürürlükten kaldırıldı. Başka bir deyişle, şiddete neden olabilecek açıklamalar yapan kişi spor kulübü başkan yada yönetim – denetim kurulu üyelerinden birisi de olsa ayrıca idari tedbir olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklanabilirler. Bu durumda seyirden yasaklanan taraftara uygulanan “yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının yapılacağı gün, yurt içinde bulunduğu takdirde, müsabakanın baslangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurmakla yükümlüdür.” hükmüne tabi olur. Buna aykırı davranması, yani imza yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde, her bir müsabaka için yirmibeş günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacaktır.
14- Yasadaki önemli değişikliklerden biri de yeni getirilen 17/A. Maddesidir. “Suçun ağırlaştırıcı unsuru ve hak yoksunluğu” başlıklı maddeye göre, bu kanunda belirtilen, yani 6222 Sayılı Yasada yazılı suçları işleyenler, eğer kim olduklarının anlaşılmaması veya kimliklerinin bilinmemesi ya da kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini bez veya sair unsurlarla tamamen veya kısmen kapatmak suretiyle eylemde bulunurlarsa, bu sebepten dolayı verilecek cezalar yarı oranında artırılır. Madde metni “bu kanunda belirtilen suçları” tabirini kullanmış. Seyirden yasaklanmaya dair 18.Maddede ise “bu kanunda tanımlanan veya yollamada bulunulan ilgili kanunlardaki suçlar” demek suretiyle daha kapsayıcı ve yasanın amaç ile kapsamıyla uyumlu iken bu maddedeki düzenlemenin de bu şekilde olması beklenirdi. Zira bu haliyle uygulamada tereddütler olabilecektir. Örneğin, bir grup taraftar, yüzlerini bezlerle, maskelerle kapatarak tehdit veya hakaret içerikli tezahüratta bulundular. Bu kişilere tehdit ve  hakaret içerikli tezahürattan 6222 SK’nın 14. Maddesi uyarınca verilen ceza, 17/A. Maddesi gereğince yarı oranında artırılacaktır. Madde itibariyle bundan bir tereddüt olmaz. Aynı taraftarların, yine  yüzlerini bezlerle, maskelerle kapatarak bunun yanında oturma yerlerine zarar verseler veya bir iki kişiyi de bıçakla yaralasalar ve hatta bu vaziyette uyuşturucu madde satsalar, polise direnseler, eylemleri yine suç teşkil ettiğinden cezalandırılır ancak sırf yüzlerini kapattıkları için yasa maddesi metni itibariyle 17/A. Maddesi uyarınca cezalarında artış olmayacaktır. Çünkü 17/A. Maddesinde “… veya yollamada bulunulan ilgili kanunlardaki suçlar” ibaresi kullanılmamıştır. Örnekteki oturma yerlerine zarar verme ve kişileri bıçakla yaralama suçunda ilgili 17. Maddeye göre cezaları yarı oranında artar ama yüzlerini gizledikleri için değil yasanın 17. Maddesindeki özel düzenleme nedeniyle bu uygulama olacaktır. Görüldüğü üzere, yüzlerini kapatmalarından dolayı daha hafif olan ve sadece adli para cezasını gerektiren hakaret – tehdit içerikli tezahürat suçundan cezaları artabilecek iken daha nitelikli olan ve hapis cezasını gerektiren uyuşturucu madde satmaları, polise direnmeleri, bıçakla yaralamaları, oturma yerlerini kırmaları suçlarında ise bu nedenle cezaları artmaz. Bu durum yasal takdir kapsamında olmuştur ancak uygulamada ifade edilen durumlarla karşılaşılması kuvvetle muhtemeldir. Aynı maddenin ikinci fıkrasındaki güvenlik tedbirlerinin verilmesinde “Bu kanunda tanımlanan veya atıf yapılan ilgili kanunlardaki suçlardan dolayı” ibaresi kullanılmış ancak birinci fıkrada sadece “bu kanunda belirtilen suçlar” denilme gereği duyulmuştur. 17/A. Maddesinin ikinci fıkrasında, uygulamada, mahkumiyet hallerinde verilen güvenlik tedbirlerinin niteliğinde ve süresinde oluşabilen tereddütleri büyük ölçüde giderebilecek şekilde açık düzenleme yapılmıştır. Buna göre, bu kanunda tanımlanan veya atıf yapılan ilgili kanunlardaki suçlardan dolayı bir yıl veya daha fazla hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, kişi hakkında ayrıca TCK’nın 53. Maddesi hükümlerine göre spor kulüplerinin, federasyonların ve bünyesinde sportif faaliyetler icra edilen tüzel kişilerin yönetim ve denetim organlarında görev yapmaktan yasaklanmasına hükmolunur. Bu fıkra hükmüne göre ya da şike ve teşvik primine dair 11/11. Madde uyarınca verilen yasaklama kararı hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve cezanın tümüyle infazından itibaren, mahkûm olunan hapis cezası kadar sürenin geçmesiyle sona erer. Ancak toplam uygulanacak hak yoksunluğu beş yıldan fazla olamaz. Güvenlik tedbirinin ne zaman infaz edileceği alt ve üst süresinin ne kadar olacağı ile kapsamı daha net ifadelerle düzenlenmiştir.