Yargıtay’ın amiral gemisi terör dairesi hedefe oturtuldu

Anayasa Mahkemesinin Can Atalay’la ilgili verdiği ihlal kararına karşın Yargıtay 3. Dairesi bir ilke imza attı. AYM’nin Anayasa’yı ihlal ettiğini ve yetkisini aştığını belirten Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay hakkında ihlal kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulundu.

Başkan Erdoğan, Özbekistan dönüşü uçakta konuyla ilgili ilk kez açıklamalarda bulundu. Yargıtay’ın aldığı kararın asla bir kenara atılamayacağını belirten Başkan Erdoğan, ” Yargıtay’ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir. Şu an itibarıyla Yargıtay’ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez” dedi.

AYM KENDİNİ SÜPER TEMYİZ MAHKEMESİ OLARAK GÖRÜYOR
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, kararın gerekçe kısmında Anayasa Mahkemesi’nin denetlenmemeyi kötüye kullanarak kendisini yasama organının da üstünde konumlandırdığı, adeta süper temyiz mahkemesi gibi davranarak hak ihlalinden önce hükmün esasını dahi tartışarak adeta bozma niteliğinde kararlar vermesi dikkat çekti.
GEREKÇEDE BİREYSEL BAŞVURU YOLUNUN KAPSAMININ GENİŞLETİLDİĞİ VURGULANDI
Bu bakımdan toplumun sinir uçlarına dokunur şekilde Anayasa hükümlerini ortadan kaldıracak yorumlar getirilerek, bireysel başvuru yoluyla Anayasa normunun uygulanmasının işlevsiz hale getirilmesinin mümkün olmadığı, Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararında açıklandı. Bu yol ve yöntemin uygulanacak hukuk bakımından da kaosa yol açtığına işaret edildi.
AYM ATALAY KARARINDA YARGITAY’I HEDEF GÖSTERDİ
Anayasa Mahkemesi, Can Atalay kararında kararda karşı oy kullanan üyeler de olmasına rağmen kendisiyle çelişerek adeta Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ni hedef gösterdi. Atalay kararının 88. maddesinde “Anayasa Mahkemesi’nce tespit edilen ihlalin altında yatan sorunları giderme yönünde kamu gücünü kullanan makamlar genel bir yükümlülüğe sahip olmasına karşın 3. Ceza Dairesi, ihlalleri önleme yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Anayasa’nın parlamentoya verdiği bir yetkiyi kullanmıştır” diyerek adeta kararda yorum farkı olmasına rağmen daireyi hedef göstererek suçlayıcı ve tehditkar nitelikte tespitlerde bulundu.
AYM CAN ATALAY EYLEMİNİ ÖRGÜT PROPAGANDASIYLA BİR TUTTU
Anayasa Mahkemesi’nin Atalay kararının 2. maddesinde ise, “Yargı kararlarıyla Anayasa’nın 14. maddesindeki durumlar belirlenemez” diyerek, örgüt propagandası yapma suçuyla Can Atalay’ın yargılanmış olduğu davada, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs” suçunu eşit derecede saydı.
GERGERLİOĞLU KARARINA ATIFTA BULUNDU
Öte yandan Anayasa Mahkemesi, Can Atalay kararında Ömer Faruk Gergerlioğlu kararına atıf yaparak, adeta Gezi Parkı eylemlerinde sorumlu bulunan başta Osman Kavala olmak üzere tüm sorumluların eylemlerini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilir nitelikte belirlemeler yapması dikkat çekti.

*Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikalar Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum :
Milli Yargı, Yargı erkinin birinci niteliği, egemenliğin yasama ve yürütme ile birlikte üç temel fonksiyonundan biri olmasıdır. Yargının egemenliğin fonksiyonu olmasının iki temel özelliği vardır: Birincisi yargının, kararlarını egemenliğin sahipleri adına vermesidir. Devlet şeklinin Cumhuriyet olduğu yani milli egemenlik ilkesine dayanan sistemlerde yargı, kararlarını millet adına verir.
*Avukat Mücahit Birinci “Meclis ne için olağanüstü toplanacakmış, onu anlamadım. Bir yargısal faaliyetler zincirinin tartışılma yeri meclis mi? Yargıtay 3. Ceza Dairesi suç duyurusunda bulunmuş. Savcılık da takipsizlik verir. Yani demek istediğim yargısal faaliyetler kendi sahasında bağımsız şekilde yürür. Yasamanın süreçle ilgili yapabileceği bir şey yok. Oyunlara gelmemek lazım”
* AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Metin Külünk, “Anayasa Mahkemesi; politik belirleyici olamaz. Çok açık son dönemde verdikleri bir takım kararlarla Türk siyasetini dizayn etme rolünü üstlenmiş gözüküyorlar. Bunu milletimizin kabul etmesi mümkün değil. Anayasa Mahkemesi, Anayasanın kendine verdiği yetki üzerinden siyaset alanını belirlemeye kalkamaz. Anayasa Mahkemesi; illegal yöntemlerle Türkiye Cumhuriyeti devletini çökertmek isteyen unsurların elini güçlendirecek şekilde hükümleri esnetemez.”
Avukat Begüm Ece Pazarcı, “Anayasa mahkemesinin kararına göre Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kasteden, henüz yakalanamayan ve kırmızı bültenle aranan Fethullah Gülen, Cemil Bayık, Duran Kalkan, Murat Karayılan gibi şüpheli ya da sanıkların milletvekili seçilmelerinin, yemin ederek göreve başlamalarının önü açılır ki bu durumun hukuken de isabetli olduğunu savunmak mümkün değildir.”

KAYNAK-SABAH


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version