SON TV

Dünemez’in Bakan Berat Albayrak’ı anlatan müthiş yazısı!

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile ilgili bir yazı kaleme alan Fatih Dünemez, Albayrak'ı anlattı.

Dünemez’in Bakan Berat Albayrak’ı anlatan müthiş yazısı!

Gelenhaberler.com yazarı Fatih Dünemez, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı kaleme aldı. Dünemez, Albayrak’ın yüksek eğitiminden ve kişiliğinden bahsetti. Dünemez ayrıca Bakan Berat Albayrak’a yönelik eleştirilerin yersiz olduğunun altını çizerek önemli noktalara değindi.

İŞTE O YAZI

“Berat Albayrak isminin anlamı çok şey ifade ediyor aslında. Berat, islam dini açısından kurtuluşa ermek, geçmişi kapatıp yeni bir sayfa açmak manasına gelir. Albayrak ise rengini şehitlerimizin kanından alan Türk bayrağı. Bu isim ve soyad bile yetiştiği aile ve onların evlatlarına yüklediği misyonu net ortaya koyuyor.

İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünde lisans, New York Pace Üniversitesi Lubin School of Business’da İşletme anabilim dalında yüksek lisans, Bankacılık ve Finans bölümünden ‘Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Finansmanı’ tezi ile doktora derecesi almış. Marmara üniversitesinde ders vermiş. Çalık Holding’te genel müdürlük yapmış. Üç dönem vekillik. Enerji ve Tabi Kaynaklar bakanı olarak görev yapmış. Bu arada 3 çocuk yetiştirmiştir. Şimdi ki görevi malum. Bu göreve de görülüyor ki tepeden inmemiş.

Yukarıdaki özgeçmiş daha detaylı da internetten bulunabilir. Ancak en kısa özgeçmiş bazılarının söyleminde ‘damat’. Hangimiz yaptıkları görülmeden bu kadar basite indirgenmek ister? Albert Einstein’ın dediği gibi önyargıyı yıkmak atomun çekirdeğini parçalamaktan zordur. Kişiler, kurumlar vb. eleştirilebilir. Konuyu ekseninden çıkarıp sadece bu nokta üzerinden değerlendirmek ne kadar objektif? Şayet şu an ekonomik göstergeleri en üst noktada bir süper güç olsak aynı görevlendirme konusunda yorumlar nasıl olurdu? Trump’ın danışmanı damadı.Ayrıca eleştirinin dozu da önemli. Açıklamalarında gayri ciddi bulan kişiler nasıl bir yaklaşım bekliyorlar? Ekonomi iflas etti denilse bunun yansıması nasıl olur? Devlet adamlığı bir yönüyle de halkı gerekli tedbirler alındıktan sonra sükunete çağırmayı gerektirmez mi? Anayasa kitapçığının fırlatıldığı dönem, bu hareket piyasalara nasıl yansıdı bir hatırlayın. Türkiye 51 milyar dolar kaybetti. Söylenilenlerin yapıldığı görüldüğünde acaba felaket tellallığı yapanlar haklıymış diyebiliyorlar mı? Dolar 10 lira oluyordu. Hani nerede? Konut kredisi faiz oranları düşürülemezdi. Şu an 0.99. Kişileri geçmişini yok sayarak sonuçla, ekonomiyi sonucu yok sayarak süreçle değerlendiremesiniz. Yöneticilik ister devlet ister özel sektör olsun bir ekip işidir. Biliyorum ki sayın Albayrağın ekibinde ve çalıştığı devlet kurumlarında çok iyi yetişmiş insanlar var. Ayrıca ulusal ve uluslararası düzeyde bir çok danışman. Bu onlara da haksızlık. Oturduğu yerden konu ile ilgili uzaktan yakından bir ilgisi olmayan kişilerin yaptıkları yorumlar en hafif ifadeyle fütursuzluk. Adamlar yapmış denir, yabancılara özenirken. Peki birey olarak sen ne yaptın?

Türkiye’nin içinden geçtiği süreçler malum. Saptamalarımızı yaparken bunu da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Dünya ekonomisindeki dalgalanmaların iç piyasaya yansıması da cabası.

Konuyu bir fıkra ile özetleyeyim.

Cehennemde yeni bir zebani işe başlamış. İlk gün kıdemli zebani tarafından gezdiriliyormuş. Her yerde dev, yüksek kaynar kazanlar içinde yanan insanlar ve her bir kazanın başında zebaniler varmış. Bizimki bakmış derin bir kazanın başında 5 zebani bekliyor.

– Bu ne demiş ?

– Bu Almanların kazanı, sürekli birlik olup yardımlaşıp üst üste çıkarak yukarıya tırmanıyorlar ve oradaki zebaniler de tırmananı tekrar aşağıya atıyor…

Biraz daha ilerlemişler dev bir kazan daha. Başında 3 zebani bekliyormuş. Bizimki yine dayanamamış;

– Peki burada niye 3 zebani bekliyor?

– Bu da Amerikalıların kazanı, bunlar da arada yardımlaşıp çıkmaya çalışıyorlar ve görevli 3 zebani  yukarıya çıkanı tekrar aşağıya atıyor.

Bizimki bakmış bir sürü dev kazan ve her kazanın başında çeşitli sayıda görevli zebani varken ileride bir kazan var ki başında hiç zebani falan yok. Hemen atılmış;

– Yahu bu kazanda niye görevli zebani yok, boş mu?

Kıdemli artık bıkkın bir şekilde cevaplamış;

– O Türklerin kazanı. Görevli zebaniye gerek duymuyoruz. Zaten içlerinden birisi çıkmak için çaba sarf ettiğinde diğerleri birlik olarak hemen onu aşağıya çekiyor.

Biraz dümendeki insanlara yapıcı yaklaşalım. En azından doğru yapılanları da göz önünde tutalım. Bugüne kadar olduğu gibi görev değişikliği gerektiğinde zaten gereği sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapılacaktır. Vurun abalıya yaklaşımı Türkiye’ye bir şey kazandırmaz.”

YAZIYI KAYNAĞINDAN OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

ETİKETLER: