SON TV

Yeni bir döneme adım atarken

Abdullah Öcalan kısaca PKK dediğimiz Partiya Karkerên Kurdistan yani Kürdistan İşçi Partisi’ni 27 Kasım 1978’de Lice’nin Fis köyünde kurdu.

KURULUŞ
Abdullah Öcalan kısaca PKK dediğimiz Partiya Karkerên Kurdistan yani Kürdistan İşçi Partisi’ni 27 Kasım 1978’de Lice’nin Fis köyünde kurdu.
Birkaç ay sonra 35 yılı dolduracak olan terör örgütünün başıÖcalan,1979’da Suriye’ye geçerek Hafız Esad’ın himayesine girdi. Suriye ona önce Lübnan Bekaa’da kendi kontrolünde olan bir bölgede kamp yeri verdi, sonra Şam’a taşıdı.

İLK BÜYÜK EYLEM
PKK ilk kanlı ve kapsamlı silahlı eylemini 15 Ağustos 1984 akşamı Eruh ve Şemdinli’de gerçekleştirdi. O tarihten günümüze kadar, yani neredeyse 29 yıldır ülkede birçok kanlı vahşet senaryosu sergiledi.

Kürt davasına hizmet ettiğini söyleyen PKK önce kendi halkına zarar verdi, korku saldı, onları sindirdi. Onların desteğini gönülden değil, korku ile ve zorla sağladı. Örgüte karşı olan asker, sivil, köylü, yaşlı veya çocuk olduğuna bakılmaksızın katledildi. Örgüte hizmet etmeyenler hain ilan edilerek cezalandırıldı. Güneydoğu’ya hizmet götüren şantiyeler basıldı, araçlar yakıldı.

BEKAA VE ŞAM
Öcalan 1998’de Suriye’den çıkarılana kadar rahattı. Suriye devleti ona Şam’da,Havaalanı yakınlarındaki Chebaa Köyü’nde bir kamp yeri tesis etmişti. Ayrıca hastane olarak kullanılan bir diğer kamp ve seçkin bir semtte evi vardı. Elinde telefon, etrafında bir sürü militan kadın, bütün dünyaya yayılmış büyük bir örgütü yönetiyordu.

BİLANÇO
Geçen 35 yıl, ne Türkiye’ye, ne PKK’nın temsil ettiğini iddia ettiği Kürt’lere, ne de PKK’lılara, ölüm ve felaketten başka bir şey getirmedi.
İstatistiklere göre Türkiye’debütün bu süre içinde PKK’dan kaynaklanan 72,500 terör eylemi yaşandıve;
• 21,800 PKK’lı öldürüldü,
• 1,400’e yakın PKK’lı yaralı yakalandı,
• 6,500 sivil vatandaş öldü,
• 13,000sivilvatandaş yaralandı,
• 5,000askerşehit oldu,
• 12,000civarında asker yaralandı,
• 550 polis şehit oldu,
• 5,300 polis yaralandı,
• 1,500 geçici köy korucusu şehit oldu,
• 2, 100 dolayında geçici köy korucusu yaralandı,
• 203,000 kişi, terör örgütüne üye veya yardım iddiasıyla gözaltına alındı,
• 47,000 üstünde uzun namlulu silah,
• 42,000 üstünde tabanca,
• 80,000 bomba,
• 5,000,000 civarı mermi ele geçirildi.
Neticede PKK terörününTürkiye bilançosu 35 binin üstünde ölüm ve bir kısmı kolsuz, bacaksız kalan 70 bin civarında yaralı. Türkiye’ye verdiği ekonomik ve psikolojik tahribatı da dikkate alırsak, korkunç büyük bir zarar tablosu.

YENİ DÖNEM VE ABDULLAH ÖCALAN
Şimdi Türkiye ile PKK arasında Öcalan üzerinden yapılan görüşmelerle yeni bir döneme giriyoruz. Farklı şekilde düşünsek de neticede hepimiz bu kanın durmasını yürekten istiyoruz. Bu dönemde Abdullah Öcalan’a hem çok önemli bir görev, hem de 35 yıl içinde yarattığı tahribatı tamir fırsatı düşecektir.

Ben PKK ile mücadele etmiş bir kişi olarak, zorluklarını da dikkate almama rağmen bu süreci çok önemsiyorum.

ZORLUKLAR
Zorluklar derken, hem örgütün içinden, hem de dışından gelebilecek direniş ve provokasyonlardan bahsediyorum. Muhakkak ki bu geniş örgüt yapısı içinde, terörden beslenen, mevcut durumdan menfaat temin eden kişi ve gruplar vardır. Keza örgüt içinde Öcalan’ı takmayıp, liderliğe soyunanlar da çıkabilir.

PKK ile yaşadığımız bu uzun dönem içinde dost ve müttefik saydığımız ülkeler dahil birçok ülkenin PKK’ya destek verdiğini de gördük. Bunlardan İsrail gibi bazıları örgütü İran’a karşı kullanmaya çalıştılar. Barzani ile Talabani de PKK ile kendileri savaştılar ama örgütle mücadelemizde bize samimi olarak yardımcı olmadılar. Yunanlılar PKK’ya her türlü destek verdi. ABD, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere için de verdikleri değişik destekler için birçok misal vermek mümkün.

NETİCE
Benim neslim ırkçı, kafatasçı bir ideolojiyle yetişmedi ve PKK çıkana kadar, beraber okuduğumuz, dostluğu paylaştığımız, evliliklerle akraba olduğumuz “Kürtler ile sorun” diye bir kavram bilmiyorduk. Hala da Türkiye’nin Kürtlerini de, Ermeni, Yahudi ve diğer renklerini de seviyor ve bir bütünün ayrılmaz parçaları olarak görüyoruz.
Kavga bitsin, artık biraz da huzur…

ARŞİV YAZILAR

KARANLIKTAN GELEN ROBOT İNSANLAR

ABDİ İPEKÇİ’Yİ ANAR, DERİN DEVLETİ ARARKAN…

AYDINLIK VE CASUSLAR

MİT’İN YABANCI SERVİSLERLE SAVAŞI

MİT PERSONELİNİ NEDEN SAVUNMADI?

YAZARIN SON YAZILARI
Casusluk Hikâyeleri-7 - 9 Haziran 2014
Casusluk hikayeleri-6 - 12 Mayıs 2014
Casusluk hikayeleri-5 - 27 Nisan 2014
MİT KANUNU - 17 Nisan 2014
Casusluk hikayeleri-4 - 6 Nisan 2014
Casusluk hikayeleri-3 - 28 Mart 2014
Casusluk hikayeleri-2 - 22 Mart 2014
Casusluk hikayeleri-1 - 16 Mart 2014
TÜBİTAK - 1 Mart 2014