2 hafta önceki yazımızda Hüseyin Üzmez’in Alzheimer denilen demans (bunama hali) yakalandığını açıklamıştık.
Çünkü cezaevine girmesine sebep olan suçtan önce kendisini defalarca gördüğümüzü, arkadaşım Dr. Ali Akben’le birlikte bu teşhisi koyduğumuzu ifade etmiştik.
Suçtan sonra cezaevine girip çıkmış, ikinci defa girmeden önce yine Doç. Dr. Ali Akben’le hastaneye yatırılmasına yardımcı olmuştuk. Hüseyin Üzmez bu gördüğümüzde perişan haldeydi. Bakımsızdı, tırnakları uzamıştı, uzun zamandır banyo yapmadığı anlaşılıyordu. Çevresindekileri tanımıyordu.
Zaten suçtan hemen sonra televizyonlarda boy göstermesi, olayı küçümsemesi, ileri geri konuşması, kendisine kızların asıldığını övünerek anlatması kişilik değişikliğini gösteriyordu. Bunadığı açıktı.
15 Temmuz 2012 tarihli Milliyet Gazetesi’ndeki habere göre; Ankara Pursaklar’daki özel bir huzurevinde kalıyordu. Huzurevi yetkilileri “Kendisine Alzheimer teşhisi konulduğunu” belirtmişlerdi. Görüşen gazeteciye “benim 55 eserim, 28 Nobel ödülüm var” diye konuşmuştu. Aniden farklı konulara geçiyordu.
13 Aralık 2012 tarihli Habertürk Gazetesi’nde “Üzmez Perişan” başlıklı habere göre Hüseyin Üzmez Bursa Devlet Hastanesi’ne kaldırılmıştı: “Kaldığı koğuşta başkalarına ait kıyafetleri giyip, kendi kendine konuştuğu, ama kimseyle konuşmadığı belirtilen ve birkaç günden bu yana revirde kaldığı öğrenilen Üzmez” diye haber devam ediyordu. Üstelik cezaevinden hastaneye pijamalarıyla gelmişti. Yıpranmış pardösüsü dikkati çekmişti. Hiç konuşmadığı da gözlenmişti.
Son olarak şunu belirtelim: 23 şubat tarihli gazetelere göre Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi görmek üzere Bursa Cezaevi’nden İstanbul Metris Cezaevi’ne nakledilmişti. Nakil sırasında pantolonu düşmüş, zorlukla çekebilmişti. Şu an Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi görmektedir.
Evet, Hüseyin Üzmez Alzheimer hastalığına yakalanmıştır. İleri derecede demans (bunama hali) mevcuttur. Bu durumuyla cezaevinde kalması doğru değildir. Muhakkak devreye girilmeli ve gereken yapılmalıdır.