Yabancı yatırımlarda ‘Gezi’ etkisi

Osmanlılar döneminin Kapitülasyonları, günümüzün Doğrudan Yabancı Yatırımları, yaşanılan olaylarla geri adım atmaya mı başladı?
Ekonomik kalkınma adına ülkenin bazı yetkilerini başka bir ülkenin menfaatine, yetkisine sunuşu, diğer bir adıyla kapitülasyonlar dönemi, Yabancılar Hukuku’nun kabul edilişiyle sonlandırılmış, yabancı yatırımların Türkiye’de artarak ekonomik ve teknolojik gelişmeler sağlanması adına ister mevzuat ister politik açıdan büyük ve önemli adımlar atılmıştır. Bu adımların temelini, yabancı yatırımları, Türk yatırımcılarla hak ve yükümlülükler açısından eşit tutarak, ülkeye girişte izin ve onay şartlarını kaldırarak bilgilendirme sistemini kabul eden, bunlarla birlikte mülk edinme, yabancı personel çalıştırma, banka transferlerindeki kolaylıkları da içeren ve geçirdiği değişiklerle şimdiki halini almış 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu oluşturmaktadır.
Yabancı Yatırım Dostu Türkiye
Stratejik konumu, genç ve kalabalık nüfusu, vergi alanında sunduğu teşvikler, stratejik coğrafik konumu, demiryolu, denizyolu bağlantıları, şirket kurulumunun bir hafta gibi kısa bir süre içerisinde gerçekleştirilebilmesi, kaliteli ve uygun fiyata iş gücünden faydalanılabilmesi, lojistik açıdan, mevcut teknolojinin kabul edilebilir, iyi seviyede olması, yabancı yatırımcılar açısından Türkiye’yi cazip hale sokan nedenlerin başında gelmekte ve bunun ispatı olarak da son yıllarda Ülkemizde yapılan yatırımların hacmini işaret edebiliriz. İtalya Büyükelçiliği Ticareti Geliştirme Merkezi ICE ve Türkstat verilerine göre Türkiye’nin ticari ilişkilerinin en yoğun olduğu ülkerden 5. Sırada yer alan İtalya ile 2013 yılının ilk üç ayındaki ticaret hacmi 95,8 milyar dolar ile 2012 yılının ilk üç ayındaki 91,2 milyar doları aşmıştır. Bunun yanında, geçtiğimiz 9 Mayısta Düzce’de Türk sanayi grubu Tekno ve İtalyan Maccaferri arasında yapılan joint venture ile kurulan üretim tesislerin açılışı yapılmış, yine geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ‘’Kanal İstanbul Projesi’’ ile ilgili kararın YPT nezdinde alınmış olduğunu açıklamıştır. Bu projeninde Yap-İşlet-Devret şeklinde gerçekleştirilmesi öngörülmekte olup, ihale hazırlığı tamamlandığında buna katılabilecek yabancı

yatırımcılar için önemli bir fırsat olmanın dışında, diğer yabancı yatırımcılar ise burada şimdiden emlak sektöründe yatırımlarına başlamışlardır.
Burada sadece iki güncel yabancı yatırım örneğine değindik. Şimdiye kadar yapılmış ve yapılması planlanan diğer yabancı yatırımlardaki durum, son günlerde yaşananlardan nasıl etkilenecek?
Bu sorunun cevabı muhtemelen yaşananların daha ne kadar süreceği ve şimdi sona erse dahi ardında bırakacağı etkilere bağlı kalacak. Danışmanlığını yaptığımız ve bugünlerde Türkiye’ye yatırımlarını başlatmak üzere gelmesi planlanan firmalar, biraz beklemek ve durumun rengini görmek istediklerini belirterek, burada yapacakları görüşmeleri ertelediler. Global bir finans merkezi haline gelmesi öngörülen İstanbul Borsası’na baktığımızda büyük düşüşler görmekteyiz. Halka arz edilmiş ilk 30 firmaya, BIST 30endeksine baktığımızda ise yabancı yatırımcıların Türkiye’ye, yaşanan son durumlardan dolayı temkinli yaklaşmalarının bir etkisi olabileceğini düşündüren düşüşler görüyoruz.
Uzun vadede, özellikle yabancı yatırımcıların baş oyuncu olarak yer aldıkları, kamu-özel ortaklığı ile yap-işlet-devret sözleşmesi çerçevesinde yapılması öngörülen veya başlamış altyapı projelerinin gerçekleşmesinde, yabancı bankaların güven yetersizliğine bağlı olarak gerekli finansmanı sağlamak istememeleri ve yabancı yatırımlarda geri adım atmak zorunda kalınmadan, durumun en olumlu şekilde çözüleceği kuvvetle muhtemel olup, bu yöndeki inanç ve temenni büyüktür.
Dr. Dimitra Köknar


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version