Yargı ve İşdünyasının sorunları sempozyumda ele alındı

Adalet Bakanlığı ,İstanbul Ticaret Odası ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından ortaklaşa düzenlenen “Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu”’nda ticaret ve yargı mensupları bir araya geldi.

İTO ve TOBB başkanlarının taleplerini dinleyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ticaret hukukundan kaynaklanan idare ve vergi hukukundan kaynaklanan anlaşmazlıklar ve var olan sorunları çözme gayreti içerisinde olacaklarını söyledi. Bakan Tunç Cumhuriyetin yüz yılını geride bıraktıklarını ikinci yüzyılda Anayasamızın darbeciler tarafından yazılmış anayasanın yerine demokratik, sivil ve özgürlükçü anayasamızı yapmak zorunda olduklarını ikinci yüzyılda bunu başarmış olacaklarını söyledi.

Adalet Bakanlığı İTO ve TOBB işbirliği ile Haliç düzenlenen “Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu”’nda Haliç Kongre Merkezi’nde ticaret ve yargı mensupları bir araya geldi.
Sempozyumun açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekip Avdağiç yaptı. Avdağiç, “Bir milletin nesilden nesle aktarılan ve kültürel kodlarından iktisadi zihniyetine kadar her şeyi içeren en önemli kurumu ise hukuktur. Bu kadar köklü Hukuk kurumumuzdan beklentimiz, aslında basittir: Biz “Hukuk”tan sadece binlerce yıllık iktisadi zihniyetimizi “modern bir çerçeve içine” oturtmasını, “işimizi kolay kılacak” kanunlara dönüştürmesini bekliyoruz. Hukuk ile ekonomi arasındaki dostluğun yeniden kurulmasıdır. Hukuk, ekonomi için o kadar önemlidir ki, ekonomiyi ve ticareti daraltan da, genişleten de hukuki altyapınızdır. Hukuk altyapınız; yatırımı ve yatırımcıyı, üretimi ve üreticiyi, ticareti ve tüccarı ne kadar koruyorsa, sizin ekonominiz de o kadar büyür. Hem yerli, hem yabancı yatırımcı için cazibe merkezi olur. Hukuksal altyapınız ne kadar ayrıntıcı, ne kadar kısıtlayıcı, ne kadar üretimi bağlayıcı olursa, o kadar çorak bir ülkeye dönersiniz. Hukuk sisteminin şeffaf, hızlı, adil ve öngörülebilir olması” yargılama süreçlerinin uzamaması, yargılama usullerinin basitleştirilmesi, yargısal iş yükünün azaltılması, yargısal kararların icrasının kolaylaştırılması gibi konularda gerekli düzenlemelerin yapılmasını bekliyoruz. yargısal süreçlerin de çağa uyumlu hale getirilip dijitalleştirilmesi son derece önemlidir. “gelişmenin, girişimciliğin ve yenilikçiliğin korunması ve teşvik edilmesi” anlamına gelen fikri mülkiyet hakları titizlikle korumalıyız. Yabancı yatırımcılara hukuki işlemlerde rehberlik edecek özel danışma merkezleri kurulması ülkemizin daha çok yatırımcı çekmesine katkı sağlayacaktır. Bu merkezler, yabancı yatırımcılara Türkiye’deki mevzuat, vergi, teşvik, izin, lisans, sözleşme gibi konularda bilgi vermek, danışmanlık yapmak, resmî bilgi ve belgelerle yönlendirmek ve temsil etmek gibi görevleri yerine getirebilir” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ise Hukuk sistemini, sadece devletin değil, ekonominin de temel direği olarak gördüklerini belirterek, “Yargı camiamızın da destekleriyle, tahkim ve arabuluculuk gibi, yargıdaki iş yükünü azaltacak, adaletin zamanında ve doğru tecelli etmesini sağlayacak yöntemlerin, ülkemizde ve iş dünyamızda yaygınlaşmasına gayret ediyoruz. TOBB bünyesinde, UYUM Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi kurduk. TOBB UYUM’da şuana kadar 650’den fazla uyuşmazlığın çözülmesini sağladık. Halen 60 ildeki Oda ve Borsalarımız bünyesinde, TOBBUYUM koordinasyonunda çalışan 126 Arabuluculuk ve Tahkim Merkezi bulunmaktadır. Bu merkezlerde yaklaşık 1.200 arabulucu görev yapmaktadır. Bugüne kadar arabuluculukta 4,5 milyon dosya anlaşmayla sonuçlandı. Her dosyanın en az 2 tarafı olduğuna göre, 9 milyon vatandaşımız, mahkemeye gitmeden el sıkışarak anlaştı. Eskiden yıllar süren davalar, günler-haftalar içinde bitti Yani adalete erişim hızlandı Gelen dosyaların yüzde 70’inde uzlaşma sağlandı. Bu sayede, yargının üzerindeki büyük yük azaltıldı. En önemlisi de, taraflar helalleşerek ayrıldı.Ve bunların yüzde 70’i, anlaşmayla sonuçlandı. Ticareti kolaylaştıracak, ekonomiyi ve yargı sistemimizi güçlendirecek her düzenleme, bizim için önemlidir ve değerlidir” dedi.
Sempozyumda yeni düzenlenecek anayasa ile ticaret hukukunun da düzenlemeler yapacak olan Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılda Anayasamızın darbeciler tarafından yazılmış anayasanın yerine demokratik, sivil ve özgürlükçü anayasamızı yapmak zorunda olduklarını belirten Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “ Cumhurbaşkanımızında 12 eylül yıldönümündeki sempozyumda belirttiği gibi milletimize olan borcumuzu ödemek zorundayız. Yeni anayasamızı yapmak zorundayız. Yeni anayasa çalışmasını uzlaşmasını başarmamız lazım. İkinci yüzyılda bunu inşallah yerine getiririz^dedi.


Adalet Bakanı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Ülke ticaretinin yüzde 55’ini sağlayan İstanbuldayız. Türkiye’yi büyüten ve güçlendiren iş nsanlarımızsınız. Hükümetimiz Yüksek demokratik atılımlarla 21 yılda dağınıklığı birliğe çevirmiştir. Sorunu çözen anlayış hakim olmuştur. Dünya ekonomisini ters düz eden Pandemi,11 ili çökerten ve 50 bin insanı yokeden 6 şubat depremini yaşadık. Ama yine istihdam , üretim ve yatırımlara devam ettik. Sürdürülebir iş yaşamı için hukuk şarttır. Ticaret hukukundan kaynaklanan idare ve vergi hukukundan kaynaklanan anlaşmazlıklar ve var olan sorunları çözme gayreti içerisinde olacağız. İş dünyası ve yargı teşkilatını bir araya getirerek gerekli adımları attık. Bu tip toplantılarda ilk yapılan Adana toplantısından sonra bu toplantımızda adalet konularına gecikmeden müdahale etmek zorunda kalmışızdır.
Ülkemizde her gün iş insanları ve akademisyenlerle buluşuyoruz. Güçlü hukuki belirlilik ve güvenlik istenmektedir. Kimse meçhul ve bilinmezliği sevmez. Her yatırımcı kardeşimiz kendini güvende hissedeceği keyfi uygulamalardan hoşlanmaz. 36 milyar dolar ithalatan 250 milyara ulaşan ihracata ulaşan bir ülkedeyiz . Bu hukuk güvenliği sayesindedir. Ülkemizi hukuktan uzak gösterilmeye çalışılmaktadır. Hukuku ve yargısı olmayan ülkeler içerisinde gösterilip algı yaratılmaya çalışılmaktadır. Türkiye’de hukuk yok gitmeyin yatırım yapmayın diyen siyasetçiler maalesef var. Milletimiz bunlara itibar etmemektedir.”dedi.

“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ ÖNEMSİYORUZ”
Bakan Tunç, “Hukukun üstünlüğünü , tüm temel insan haklarının korunmasını önemsiyoruz. İnsan hakkı yoksa demokrasi yoktur, Bunlar yoksa o ülkeden ne demokrasiden ne de yatırımdan söz edilemez. 80 yıldan bu yana uygulanan cevap vermeyen ticaret ve borçlar kanunu, ceza mevzuatımızı yeniledik. Bir çok temel kanun Avrupadaki gibi çağdaş düzeye getirildi. İhtisas mahkemelerinin sayısının artması, yenilerinin kurulması bir uzmanlaşmayı gerektirmektedir. Adalet bakanlığı olarak bu konulara hassas davranmaktayız. Sessiz devrim sayılan maddelere imza attık. 82 anayasasının metninde olmayan çalışmalara imza attık. Temel hak ve özgürlükleri güçlendiren reformları hayata geçirdik. Hakimler ve savcılar yasasının değişikliklerini hayata geçirdik. Darbeciler yargılanamaz maddelerini kaldırdık” dedi.


YENİ ANAYASAYI İKİNCİ YÜZYILDA İNŞALLAH YAPARIZ”
Tunç, “. Cumhuriyetimizin yüz yılını geride bıraktık ikinci yüzyılda Anayasamızın darbeciler tarafından yazılmış anayasanın yerine demokratik, sivil ve özgürlükçü anayasamızı yapmak zorundayız. Cumhurbaşkanımız 12 eylül yıldönümündeki sempozyumda yaptığı konuşmda da söylediği gibi milletimize olan borcumuzu ödemek zorundayız. Yeni anayasamızı yapmak zorundayız. Yeni anayasa çalışmasını uzlaşmasını başarmamız lazım. İkinci yüzyılda bunu inşallah yerine getiririz.” Şeklinde konuştu.
“GECİKEN ADALET ADALET DEĞİLDİR”
Bakan Tunç, “Geciken adalet adalet değildir. Bölge idare mahkemeleri için yargının gecikmemesi için tedbirler almaya devam edeceğiz. Yargıdaki gecikme ile ilgili sezlenişler var. Yargı dünyamazın tereddütlerini çözmek için çalışmak zorundayız. Yargıdaki gecikme ve vatandaşların yargı hizmetlerinden adil ve hızlı yararlanmaları için çaresine bakmak zorundayız. Yasama ,yürütme ve yargı aksatılmamalıdır kuvvetlendirilmelidir. Güçlü bir devlet olmamız için bu üç şart gerekir. İhtiyas mahkemelerinin sayısının arttırılması, yoğunlaşmayı azaltmak için bu toplantılar önemlidir. Darbe kalkışmasının hemen ardından istinaf mahkemeleri değişikliği yörürlüğe girdi. Kararlığımızdan asla taviz vermiyoruz. Çözüm istinafı güçlendirmek ve ihtiyaç neredeyse oradaki hakim sayısını arttırmaktan geçer” dedi.
“ARABULUCUK YARGININ İŞ YÜKÜNÜ AZALTMIŞTIR”
Bakan Tunç, “Arabuluculuk yargının iş yükünü azaltır. Batıda iş dünyası sıklıkla başvurmaktadır. Günümüz sistemine girmekte çok geç kaldı. Arabuluculuğun iyi işlediği ülkelerin sistemimize girmiştir. 1 eylül 2023 ten itibaren ile kiracılık, hak uyuşmazlıkları ile zorunlu alabulucuk kapsamına dahil edildi. Mahkeme süreçlerinde yıpranmadan haklarına daha hızlı daha az masrafla kavuşmaları sağlamak gayreti içinde olacağız. Arabulucu olan avukatlara şükranlarımı sunuyorum. Hukuk sistemimize katkıları devam edecektir. TOBB bu arabuluculuk sistemine çok büyük katkı verdi. 10 yıl geçti. 4 milyon 770 bin dosyanın yüzde 70’i 3 milyonu aşkın dosya anlaşma ile sonuçlanmış. Bir mahkeme yılda 500 dosyaya bakabiliyor. 600 mahkeme sadece bu dosyalara bakmak zorundaydı. Milyonlarca ticari sorun çözüldü Ttoplumsal anlaşmalara katkı sağlamıştır. Kira uzlaşmalarında 32 bin 197 dosya 4 169 dosya anlaşma ile sonuçlandı 8 bin kiracı ve ev sahibi mahkemeye düşmekten kurtuldu. 3 bin 15 uyuşmazlık anlaşmayla sonuçlanmadı mahkemeye gitti.

1 KASIMDA AİLE HUKUKU İLE İLGİLİ SEMPOZYUM YAPILACAK
Bakan Tunç, “Anlaşma oranı anlaşmamadan daha fazla buda mamnun edici bir gelişme. Yıllar sürecek olan ortaklık anlmaşmazlıkları arabulucular tarafından uzlaştırıldı. Yıllarca sürecek davalar engellendi. Bu kapsamı 1 kasımdan itibaren aile hukuku ile ilgili sempozyum olacak. Medeni kanun ortadan mı kalkacak söylemleri ile karşılaşıyoruz. Uzun süren boşanma davaları ile ilgili yurdışından hukukçular gelecek. Aile hukuku ile ilgili çalışma başlatacağız. Oradan çıkacak sonuca göre hiç çekinmeden o adımı da atacağız. Arabuluculuk sisteminde taraf değil her iki taraf ve millet ile devlet kazanıyor” dedi.
SİNGAPUR SÖZLEŞMESİ ULUSLARARASI ÇÖZÜM SAĞLAYACAKTIR
Bakan Tunç, Singapur sözleşmesinin önemine de değinerek, “Ticaretten kültüre ekonomiden siyasete Singapur sözleşmesine uyuşmazlıkların çözümü için uluslararası çözüm sistemine başlamak istiyoruz. İlk imzalayan ülke olduk. Uluslarası yatırımcılığın kolaylaşması için adım attık 55 ülke imzaladı. Uluslarası ticaret alanında kazan kazan sisteminde barışçıl çözümde bizde varız dedik. “ dedi.

Bakan Tunç, “Cumhurbaşkanımız tarafından orta vadeli hedeflerde İstanbul’un finans merkezi olması için küresel görünürlüğünün arttırılması gerektiğini söylemiştir. Özel sektör ile kurumlararası ilişkileri arttırmak için kararlar alınacaktır. 12 .kalkınma planı kabine üyeleri ile paylaşıldı. İlk madde hukukun üstünlüğü ile başlıyor. Yeni yargı reform strateji belgesi ile reformlara ihtiyacı var. Yeni anayasa değişikliklerine ihtiyaç var. Türkiye yüzyılını adaletin de yüzyılı yapmak istiyoruz. Yüksek yargıdan başlayıp geniş toplum görüşmeleri ile İnsan hakları eylem planı ile demokrasi standartlarını daha yukarı taşımak ve yatırım olanaklarını kolaylaştırarak yolumuza devam edeceğiz”


HUKUKUN VE ÜRETİMİN YÜZYILI OLMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ
Türkiye dijital dönüşümü gerçekleştiren ve yatırımları kararlıkla yapan ülkeyiz. Dijital gelişmelerden faydalanarak yatırımlarını yapapabilir. E duruşma sistemi uyap sistemi dünyaya örnek gösterilmektedir. İhtiyaç hissedilen yeni projelerimiz var. Yakında hayata geçirebileceğiz. E duruşma sisteminin başlamasından 1 milyon 192 bin duruşma yapıldı. Ülkemizin en uç noktasına ulaştırmaya gayret edeceğiz. Tebligatı e uygulamaya geçirerek 6 bin 102 toh kağıt tasarrufu gerçekleştirilmiştir. Hız ve kalite arttırılmış ve büyük başarı sağlanmıştır. 21 yıldır insanımıza verdiğimiz güveni ve istikrarı güçlendireceğiz. Hukukun üstünlüğünden taviz vermeden daha yukarıya taşıyacağız Hukukun ve üretimin yüzyılı olması için çalışacağız”diye konuştu.


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version