Fransa’da ve Almanya’da yine Türklerin evi kundaklandı. Yine insanlar hayatından, evinden barkından oldu.
Bunu yeni yapmıyorsunuz. Daha önce de yapmıştınız.
Madımak yangınını çıkaran, Başbağlar katliamını yapan gizli elde ellerinizin izi var. Bu yeni. Eskiye gidersek saymakla bitmez.
Kütüphanelerinizde insan derisinden ciltli kitaplar var. Yakmayıp derisini yüzdüklerinizden…
Endülüs’ten yakarak yıkarak temizlediniz Müslümanları… Balkanları iki yüz yıldır aynı yayı hançerler gibi, iki yüz yıldır yakmaya, yıkmaya devam ediyorsunuz.
Türkleri yakın, yoksa baş edemezsiniz.
Biz Ömer Seyfettin gibi “bomba” hikayeleri yazalım, Cemalettin Latiç gibi ağıtlar yazalım, Ayverdi gibi uzun ince ağıtlar söyleyelim, yaşananların milyonda biri etmez.
Son iki yüz yıldır bu coğrafyada, Balkanlar’da, Karadeniz kıyılarında, Kafkaslarda, Irak’ta, Arap coğrafyasında yaşanan Türk katliamını görmeyin.
Yezidi katliamı deyin.
Kürt katliamı deyin.
Rum katliamı deyin.
Süryani katliamı deyin.
2015’e ne kaldı şurada, Ermeni soykırımı deyin.
Türk katliamından bahsetmeyin, aman bahsetmeyin, lütfen bahsetmeyin, ırkçılık olur, şovenlik olur.
Sizin sözlü kültür taramalarınızın, vakıf senetlerinizin, AB fonlarıyla desteklenen projelerinizin sivil toplum örgütlerinizin, hangi kıbleye secde ettiği belli olmayan kişiliksiz uzmanlarınızın rahatı kaçmasın.
Yakın Türkleri… Bunu hep yaptınız.
Bunu her biri Türk şehri olan Balkan şehirlerinde yaptınız.
Sadece insanları değil, camileri, medreseleri, külliyeleri, çeşmeleri, mezar taşlarını yıktınız. Yerine tuz ektiniz.
Karataca topraklarına tuz eken Romalılar gibi bir Vandallıkla devam ettiniz.
En son İstiklal Harbi öncesi işgal yıllarında yerli işbirlikçilerinizle Türk’ün canına okumaya kalktınız.
Bu da kesmedi sizi…
1918’de bir Türk devleti öngörmediğiniz için hevesiniz kursağınızda kaldı.
O hevesi gerçekleştirmek için sembol değeri yüksek eylemlerde bulunun…
Camilerin minarelerinin bile kökünden kazınmasına ses çıkarmayın, Türkiye’de inanç özgürlüğü üzerinden prim yapmaya kalkın.
Niye filancanın ibadethanesi yok deyin…
Gözlemcilerinizi gönderin.
Buralarda yakılacak yıkılacak çok şey var.
Yeniden yakmaya başlayın.
Yakın Türkleri…
İşkence aletlerinizle övünün…
Azizleriniz Haçlı seferleriyle, kaç Türkü öldürdükleriyle övünsün…
Çocuklarınıza öcülü hikayeler anlatın.
Drina Köprüsü gibi uydurma romanlar yazın, kendi fantezilerinizi Türklerde uygulayın.
Siz bunları yaparken, daha dün yaparken, biz sizden kalan ne varsa restore ediyoruz, turizme açıyoruz, ayin yapıyoruz, hoşgörü diyoruz, diyalog diyoruz, diyoruz da diyoruz.
Siz yakmaya devam edin.
Biz Birinci Cihan harbinde daha sizin kamplarınızı, deneylerinizi, katliamlarınızı konuşmadık.
Yakın Türkleri…
Nasılsa yanınıza kar kalıyor. Ve nasılsa Allah’ın da bir hesabı var.