Gezi Parkı’ndan bahar değil, Türk solu kaosu çıkar
Taksim Gezi Parkı olayları, Türkiye ve Avrupa’da farklı algılara ve tartışmalara sebep olmaya devam ediyor. 15 gün önce küçük bir grup tarafından başlatılan AVM tartışmaları Taksim’i aşarak, Türkiye’nin en önemli meselesi haline getirildi. Batı dünyasının önemli ekonomik kuruluşları AB ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry bile Gezi Parkı’nı çok önemli bir olay olarak değerlendirmeye başladı. Türkiye’nin 70 ilinde sokağa çıkan kalabalıklar, Gezi Parkı’na destek gösterileri düzenlerken, Tahrir benzetmeleri ve Arap Baharı yorumları ile birlikte “Gezi Parkı’ndan Türk Baharı çıkar mı?” tartışmaları bu meselenin çok derin ve ciddi boyutları olduğunu göstermektedir.
Daha düne kadar hükümete yakın duran medya, işadamları, sanatçı, akademisyen ve hatta akil adamların dahi şimdi çok farklı bir tutum içerisine girmeleri kafaları karıştırıyor.
Gezi Parkı olayları görünürde her ne kadar spontane bir hadise ise de, bir o kadar da aylardır hükümetle hesaplaşma arzusu içinde olan derin yapıların, çok planlı ve programlı bir mücadele yürüttüklerinin işaretidir.
Reyhanlı’da başlayan hadiseler AK Parti hükümetinin, Suriye ve çözüm süreci politikalarına şiddetle karşı duran muhalefetin, Gezi Parkı’ndan Türk Baharı çıkarma hayali içerisinde olması gayet normaldir.
Gezi Parkı eylemlerinden hiçbir şekilde bahar çıkmaz, sadece laik Türk solu kaosu çıkar.
Gezi Parkı, yerli ve yabancı küresel, ideolojik ve ekonomik boyutlarda renkler ve kokuları içinde barındırmaya başlayan tehlikeli bir sürecin habercisidir.
Bu arada, Türkiye’nin birçok şehirlerinde prova yapma şansını yakalamış olan twitter ve facebook örgütlenmesinin ötesinde derin bir alt yapı desteği yakalamış ve 15 gündür ülkeyi kilitleme noktasına getirmiş olmasından, herkesin mutlaka alacağı ders olmalıdır