Anız
Anız…
Tarla yanıyor.
Kuş yuvaları, yuvada kuşlar, kuş yumurtaları yanıyor.
Firezler, firez arasındaki otlar, ayrık otları, ayrık olmayan otlar yanıyor.
Kaplumbağalar yanıyor.
Karıncalar, tarla fareleri yanıyor.
Yılanlar yanıyor.
Toprağın yüzü, gözü, dudakları yanıyor.
Toprağın hemen altındaki ve üstündeki görünen görünmeyen küçük büyük milyonlarca canlı yanıyor.
Kendilerini tarla sahibi gören tarla emanetçileri “yeni bir verim” adına yapıyorlar bunu…
…
Anız
Yeryüzü yanıyor.
Dünyanın en renkli, en bereketli, en mümbit coğrafyası yanıyor.
Peygamber ağaçları yanıyor.
Şehit çiçekleri…
Evliya türbeleri…
Orada çocuklar, anneler, babalar yanıyor.
İki yaşında kızlara kardeşleri tarafından tecavüz ediliyor.
Habil’in hayalleri, adakları, parmak uçlarındaki rüyalar yanıyor.
Yusuf’un gömlek dokuyucuları…
Kervancılar… Kervanların ayak izleri yanıyor.
Kendilerini yeryüzünün sahibi olarak görenler yeni bir “hükümranlık” için yapıyorlar bunu…
…
Anız…
Kalbimizde yanıyor Allah’ım…
Lütfen sabrımızı taşır.