İkidir yardım TIR’larımız, Adana-Hatay civarında “çevirme”ye takılıyor. Bu ne hâldir dostlar?!… İç siyaset şehvetiyle 2 TIR’ımızı, kendi topraklarımızda güdemez olduk!…
İç siyaset şehveti, Şam’ın savunmasını Mersin, Adana ve Hatay’dan başlatır duruma getirdi. Oysa uluslar arası bir terim olarak söylenen “sınır ötesi tahkimat”a göre, Adana, Hayat, Urfa, Gaziantep, Mardin’in savunması Şam’dan Halep’ten başlamalıydı. Bunu beceremediğimiz gibi, şimdi Şam ve Halep’in savunmasının Adana’dan başlatılmasına göz yumuyoruz.
Yardım TIR’larının Adana ve Hayat civarında deşifre edilmesi, kimin işine yarar? Türkiye’nin mi, Esed’in mi?
Türkiye’nin Suriye politikasının aksaması, kimin işine yarar? Esed’in mi, Türkiye’nin mi? Hatta Kılıçdaroğlu’nun mu?
Şayet Adana, Hatay, Urfa, Antep ve Mardin’in savunmaları Şam ve Halep’ten başlamıyorsa…
Şırnak, Siirt ve Hakkari’nin savunması Bağdat’tan başlamıyorsa….
Van, Hakkari ve Iğdır’ın savunması Tahran’dan başlamıyorsa…
Kars, Ağrı, Erzurum, Ardahan ve Artvin’in savunması Erivan’dan başlamıyorsa…
Edirne’nin Savunması Atina ve Sofya’dan, Antalya ve İzmir’in savunması Atina’dan, Mersin’in savunması Kıbrıs’tan başlamıyorsa…
Ve en mühimi, Ankara ve İstanbul’un savunması, Moskova, Londra, Roma, Berlin, Paris, Pekin, Tokyo, New York-Washington ve cümle başkentlerden başlamıyorsa, ne iç politikamız politikadır, ne de dış politikamız politika…
İktidar, bütün devlet gücü ve imkânları elindeyken, 2 TIR’ın hedefe ulaşmasını sağlayamıyorsa, ana muhalefet de siyaset şehvetiyle Esed’in ekmeğine yağ sürüyorsa, bunda topyekûn bir hatalar silsilesi var demektir.
Niye o TIR’ların “çevirme”ye takılması önceden haber alınıp engellenemez?… Devlet bütün organlarına hâkim değil mi? Değilse, niye hâkim olamıyor? Şayet “paralellik”, il savcılığı ve il jandarma karargâhına kadar ilerlediyse, buna niye göz yumuldu?
Türkiye son aylarda, pek çok sorunun havalarda uçuştuğu bir ülke hâline geldi. Bir ülkede bu kadar soru havada uçuşursa, pek hayra alâmet değildir.
Artık zaman “Nerede hata yaptık?” deme zamanı değildir. Zaman keskin neşter zamanıdır. Varsa bir sorun, basacaksın neşteri!… Organ kangren olmadan kesip atacaksın!…
TÜSİAD yabancı sermaye akışından vurmaya çalışır, varsa “paragel yapı” yargıdan ve emniyetten askeriyeden vurmaya çalışır ama ortadaki boksör tek başına.
Bir ülkede para işi, yargı işi ve güvenlik işi zaafa uğradı mı, bir şeylerin yanlış gittiğinin resmidir.
Hasıl-ı kelam, Esed’e, Şam’ın savunmasını Adana’dan başlatacak fırsat çıktıysa, yandı gülüm keten helva.