SON TV

Zanzibar Müslümanları..

Zanzibar, Hint okyanusunda 945,087 km kare yüzölçümüne sahip 1.5 milyon nüfusu olan iç işlerinde özerk, dışişlerinde Tanzanya’ya bağlı bir adalar topluluğudur.

Nüfusunun yüzde 95’i Müslümanlardan oluşmaktadır. Afrika tarihinde köle ve baharat ticaretinin merkezi olarak anılır.

Yüzyıl evvel Afrika’da yakalanan köleler adada toplanıp, gemilerle Amerika ve Batı’ya gönderilmiş.

Geçmiş zamanlarda dünyanın baharat deposu olarak anılan yerlerindendi.

Zanzibar, 10. yüzyılın başında adaya gelen Araplar vasıtasıyla İslam ile tanışıyor. İran’ın Şiraz ve Umman bölgesinden gelen Müslümanlar, adanın dini ve tarihi köklerini oluşturmuş.

1910 yılında Zanzibar sultanı, İstanbul’a geliyor. Yaklaşık 400 yıl Arap hakimiyeti hüküm sürüyor. Portekizlilerin, İngilizlerin adaya gelişi ve iki yüzyıllık hakimiyeti sonrasında tekrar Ummanlı Arapların, adayı hakimiyetlerine almaları sırasında geçen sürede, adada Müslüman ve Hıristiyan hakimiyet savaşı yaşanıyor.

Sonunda 1963 yılında İngilizlerin adadan çekimesiyle Zanzibar, 26 Nisan 1964 tarihinde özerk bölge olarak, Tanzanya’ya bağlanıyor.

Zanzibar adı, “zencilerin sahili” anlamına gelen Zangi Bar’dan geliyor. 19. yüzyıl Zanzibar adasının karakıtayı yönettiği yıllar.

Zenci kölelerin, esir ticaretinin inanılmaz vahşi boyutlarda yaşandığı dönem adaların köle hapishaneleri olarak kullanıldığı ve insanların Avrupa’ya satıldığı dönemlerin izlerini bazı müzelerde görebilmek mümkündür.

Zanzibar halkı, bugün baharat, karanfil ihracatı, balıkçılık ve turizm geliriyle ayakta durmaya çalışıyor. Batılı ülkelerin, adanın farklı bölgelerinde işlettikleri tatil köylerinden elde edilen gelirler ada halkının tek umudu durumundadır.

Zanzibar adasında yaşayan Müslümanların genel durumuna baktığımızda eğitim, sağlık, sosyal yaşam ve ada genelindeki fakirlik insanın yüreğini acıtmaktadır.

Tropikal bir iklime sahip adanın, zümrüt yeşil doğası, masmavı denizi, bem beyaz kumu, her türlü baharatın yetiştiği bereketli toprakların içerisinde yaşanan fakirliğin asla kabul edilecek bir durum olmadığına kanaat getiriyorsunuz.

İHH insani yardım vakfı yetim günleri kapsamında 500 yetimin desteklendiği Faruk Aktaş,ilk ve orta öğretim okullarındaki yetimlerin proğramına iştirak ederek,Tanzanya ve Zanzibar müslümanlarının yaşadığı temel problemlere bir kez daha şahit olduk.

Ada halkının ve İslam dünyasnın karşılıklı olarak sosyal ve kültürel alanlarda güçlü bir ilişki kurmaya acil ihtiyacı var.

Gelirini tamamen turizmin kaderine terketmiş olması, sosyal ve ahlaki yaşamı olumsuz etkilemektedir.

Ada halkının tamamına yakınının Müslüman olmasına rağmen adadaki fakirlik ve sosyal kültürel geriliğin gözle görülür boyutlarda olması insanı üzmektedir.

Zanzibar adasının nüfusu ile doğal ve ekonomik imkanlarını kıyasladığımızda bu adaya yapılacak sosyal, kültürel, eğitim yardımlarıyla bu insanların çok kısa sürede yaşamlarına sağlıklı katkılarımız olabilir.Kardeş belediyecilik statüsü ve sivil toplum kurumlarımızın, Zanzibar üzerinde sosyal ve eğitim projeleriyle ilgilenmelerini özellikle biran evvel uygulamaya koymalıyız.

Zira Zanzibar halkı, hala İslam inancı, kültürü ve geleneğini muhafaza etme noktasında bir direnç gösteriyor fakat bu direncin siyasi, sosyal, eğitim ve tecrübe boyutu maalesef çok zayıf ve yetersiz.1.5 Milyon nüfusun yaşadığı adaya yapılacak istikrarlı yardım projeleri bu ada insanının yaşam standartlarını daha güzel bir seviyeye çıkarmamıza kafi olacaktır..