Suriye’ye kimyasal silahları Batılı şirketler taşıyor!

Suriye savaşı bütün acımasızlığı ile devam ederken, insanların ve şehirlerin aynı anda katledilmesine şahitlik ediyoruz.

 Tarih, Suriye’de görünen ve görünmeyen gerçekleri kaydetmeye devam ediyor.

 Saddam Hüseyin’i silahlandıran Batılı ülkeler, Saddam’ın Halepçe katliamında kullandığı kimyasal gazla binlerce Kürt kökenli insanın katledilmesine sebep olmuştu.

 Bunun sonucunda ise Saddam’ı yerden yere vurmuşlardı.

 Halepçe’de kimyasal silahı kullananları, Irak’ı gün geldi cezalandırıldılar fakat  bu kimyasal silahların oluşumunda katkısı bulunan Batılı ülkeler ve şirketler nedense bu coğrafyalarda ve uluslararası mahkemelerde bir türlü ifşa edilemiyor.

 Suriye’de ise Baas rejiminin geçtiğimiz yıl kimyasal silah kullanması sadece bir tartışma konusu halinde değerlendirilirken, rejimin elinde bulunan kimyasallar ABD ve BM’nin yoğun baskı ve tehditleri sonucunda BM gözlemcilerin, Suriye’deki çalışmalarıyla teslim alınmıştı.

 Suriye’deki kimyasalların Hizbullah, El Kaide ve radikal grupların eline geçmesi halinde İsrail’in güvenliği düşünülerek bu mesele epey zaman dünya kamuoyunda gündem yapılmıştı.

 Beşşar’ın bu kimyasal silahları kendi halkına kullanması sonucunda kamuoyu baskısı ile birlikte sadece sarin gazını elinden aldılar.

 Fakat Beşşar Esad’ın, Çin’den klorin gazı almaya devam ettiği ve bunu Alman şirketler üzerinden gerçekleştirdiği maalesef ciddi bir iddia konusudur.

 Alman medyası Süddeutsche Zeitung gazetesi 3 ay evvel ki raporunda, Kimyasal silahların yasaklanması örgütünün –OPCW- Alman Dışişleri’ne gönderdiği listede, 50’den fazla Alman firmasının 1982 ile 1993 yılları arasında Suriye’ye şüpheli mal sevkiyatı yaptığı iddia edildi.

 Alman şirketlerinin 10 yıldan fazla zehirli gaz ve kimyasal silah üretimi ve hazırlanmasında kullanılabilecek çok büyük miktarlarda ham madde sattığı ve bu malzemelerin arasında, teflon kaplı reaktörler, hortumlar, vanalar, denetim tertibatları, gaz detektörleri, kimyasal yıkama donanımı ve zehirli sarin gazı üretiminde kullanılan yaklaşık 2400 ton sülfürik asit bulunduğu iddiası kamuoyu ile paylaşıldı.

 Bu ciddi iddialar maalesef Türkiye basınında pek fazla ilgi görmedi.

 Türkiye medyası, Suriye savaşının insani, vicdani yönünden daha ziyade siyasi yönüyle ilgileniyor.

 Alman Hükümeti Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün ilettiği raporu suç teşkil edip etmediğini araştırmak için Alman savcılığına gönderdiği biliniyor.

 Suriye’ye hala Çin üzerinden kimyasal silah yapımında kullanılan madde ve aparatların ikinci ve üçüncü ülkeler ile şirketler tarafından gönderildiği iddiaları çok trajik bir durum.

Saddam’ın dün Halepçe’de kullandığı kimyasal silahlarla katledilen insanların yaşadığı akıbeti bugün Suriye’deki masum insanlar yaşıyor.

Batılı birçok şirketin ise bu katliamlara nasıl  taşeronluk yaptıklarını çaresizce izliyor


SON HABERLER

İlgili Haberler

Exit mobile version