SON TV

20 Bin 815 “DURAN” Adam

Yılmaz Özdil Hürriyet’te değil de Star’da yahut Yeni Şafak’ta yazsaydı, yazılarının birini Duran Adam’a ayırırdı. Özdil’in yazmadığı yazıyı bir güzellik yapıp biz yazalım istedik.

“Türkiye duran ülke iken yürüyen adama hasret kalmıştık.

Ülke yürümeye başladı: Al sana duran adam..

Peş peşe savaşlar.

İnsan ve toprak kaybı…

Coğrafyamız ve ulusumuz kan kaybediyor.

Durmaksızın kaybediyor.

Ülke, yaşlılar, maluller, gaziler ülkesi haline gelmiş.

En son savaştan çıktığımızda nüfusumuz 13 Milyon.

İlaç yok.

Üretim yok.

Fabrika yok.

Yol yok.

Yolda yürüyecek araç yok.

Kağnılar aksaya dura yorgun insanlar taşıyor.

Kadınların salgın hastalıktan ölüyor çocukları.

Yahut düşük yapıyorlar kıtlıktan.

Çocuklar durmuyor yani.

Onun için aman ölmesin, dursun, aman düşmesin dursun temennisiyle, erkek çocuklarına DURAN adını veriyor babalar.

Türkiye parlamenter demokrasinin cari olduğu bir ülke.

Sandığa gittiniz.

Size kimse karışmadı.

Durdunuz.

Oyunuzu verdiniz.

Öyle eskiden olduğu gibi açık oy gizli tasnif yöntemiyle değil, ağız tadıyla.

Sandıktan çıkan ülkeyi yönetiyor.

Peki bu “ hükümet istifa sesleri” ne ola…

Baktınız yürüdükçe olmuyor.

Duralım belki hükümet istifa eder mi diyorsunuz.

Hastane kuyruğunda durdunuz.

Hükümet kapılarında durdunuz.

Adliye kapılarında durdunuz.

İnternetiniz yoktu, varsa çekmiyordu durdunuz.

Telefonunuz kapsamıyordu durdunuz.

Polisinin jandarmanın karşısında eli bağlı durdunuz.

Onlar yoksullukla, yoksunlukla sırtınıza vurdukça, eşeğinizden bile vergi aldıkça siz ha bire durdunuz.

Bütün bu durmalar duraklamalar durgunluklar tarihe karıştı.

Bunların hatırına olsun biraz duralım diye DURAN ADAM meydanlarda durma eylemi yapıyor olmasın sakın…

Darbecilere selam duranlar ne kadar çok seviyor Duran Adam’ı…

Darbecilere selam duranlar değil yalnızca, darbeleri yaptıran da…

Bakınız, adamın biri Amerikan İstihbarat Örgütü için “sivil eylem kılavuzu” hazırlamış.

Gavurun adı Rene Sharp.

Kitabının adını da Diktatörlükten Demokrasiye koymuş.

198 eylemi sıralamış.

Hani bir zamanlar irticaı durdurmak için 163. madde vardı ya.

İşte bu “diktatörlüğü” durdurmak için bu kitabın 163. maddesinde duran adam eylemi öneriliyor.

Ne yaman çelişki Tanrı’m…

Ne diyelim, nevzuhur duran adamlar çıktı ya, iyi ki gören adamlar da var.

Meydanlarda duran arkadaşlardan bir tane olsun adı Duran olan var mı acaba?

20 Haziran itibariyle ülkemizde 20 bin 815 “Duran” adı var.

Birkaç saatliğine şurada burada “duran” duranlar bunun onda biri bile değil.

Türkiye yürümeye devam ediyor.

Birileri durdurmaya çalışsa bile”

Hadi diyelim onda bir oranında farklı olsa bile, aşağı yukarı böyle olurdu Özdil’in yazısı…

Kardeşim Duran Aycı alınmasın. Hani, mizah diye bi’şey var ya…

YAZARIN SON YAZILARI
Hicret meselesi - 17 Nisan 2014
Paralel devlet gazeli! - 29 Ocak 2014
Baransu’nun bavulu - 17 Aralık 2013
KUZU POSTU MESELİ - 2 Aralık 2013
Dirilten ve Öldüren - 18 Ekim 2013
Tırmık - 9 Ekim 2013
Neşat Ertaş’a dair - 24 Eylül 2013