SON TV

Sağlığın serbest bölgesi emlakta Arap ‘çıkartması’ mı?

Son yıllarda sağlık hizmetleri alanında yadsınamayacak olumlu, vatandaşların eşit şekilde ve kaliteli sağlık hizmeti almasına yönelik çalışmaların yanında Ülkemize sağlık hizmeti almaya gelen yabancıların, özellikle Arap ülke vatandaşlarının sayısı gün geçtikçe artmakta olup, hem ekonomik hem de sağlık hizmetlerimize duyulan güven ülkemiz adına memnuniyet vericidir.
Son zamanlarda 6248 sayılı Sağlık Bakanlığı’nca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması Hakkında yakınlarda Cumhurbaşkanı Gül tarafından onaylanan Kanun Tasarısı ile gündeme gelen sağlık sektöründe özelleştirmeler ve son dakika yeniliği olarak da sağlık serbest bölgelerinin kurulması için atılan adımlar biraz kafaları karıştırmakta.

SERBEST BÖLGE NEDİR

İhracata hacim kazandırmak amacıyla kurulan, bu doğrultuda, ülkeye yabancı sermaye ve teknoloji girişini sağlamak, istihdamı arttırmak üzere vergi muafiyeti, gümrük kanunlarının uygulanmaması gibi teşviklerin sunulduğu bölgelerdir.
3218 sayılı 06.06.1985 yılında yürürlüğe girmiş olan Serbest Bölgeler Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı ve kapsamı şu şekilde belirtilmektedir;
Madde 1 – Bu Kanun, Türkiye’de ihracat için yatırım ve üretimi artırmak, yabancı sermaye ve teknoloji girişini hızlandırmak, ekonominin girdi ihtiyacını ucuz ve düzenli şekilde temin etmek, dış finansman ve ticaret imkanlarından daha fazla yararlanmak üzere, serbest bölgelerin kurulması, yer ve sınırlarının tayini, yönetimi faaliyet konularının belirlenmesi, işletilmesi, bölgelerdeki yapı ve tesislerin teşkili ile ilgili hususları kapsar.

SAĞLIK SERBEST BÖLGESİ NEDİR

Yukarıda belirtilen Serbest Bölgeler Kanunu ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların Teşkilat ve görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 49. Maddesi zemininde Türkiye’de Sağlık Bakanlığı girişimiyle, Bakanlığın yayınladığı bilgilere göre yeni bir ‘’konsept’’ yaratarak yabancı sermayeyi çekmek, yeni iş alanlarının açılmasını sağlamak, kalifiye tıp uzmanlarını getirmek, tıbbi teknolojinin ilerlemesine ve sağlık hizmetlerinde gelişmeye destek olmak/olanak vermek. Ancak önümüzdeki birkaç yıl içinde faaliyete geçirilmesi beklenen bu yüksek sermaye ihtiyaçlı projeden vatandaşlarımız faydalanamayacak ya da çok küçük bir oranda faydalanabilecek çünkü proje Türkiye’ye sağlık hizmeti almaya gelecek yabancılara yönelik olarak düşünülmüş.

YATIRIMCIYA SUNACAKLARI

Tıp turizmi, termal turizm, yaşlı turizmi gibi alanlarda hizmet vermesi, geniş alanlarda ve az sayıda olması planlanan sağlık serbest bölgelerinde yatırım yapmak isteyen yabancı, genel olarak serbest bölgeler için uygulanmakta olan vergi avantajlarından, ucuz altyapı imkânlarından yararlanabilecek, yerli ortakla işbirliği içinde hareket etmesi sınırı kaldırılarak, bölgede yerli ortağı olmaksızın yabancı yatırımcı kabul edilecektir. Türkçe bilmeyen yabancı doktor ve sağlık personeli çalıştırılabilecek olup, bunların buradaki faaliyetleri için çalışma izin belgesi talep edilmeyecektir.

SSB DÜNYA ÖRNEKLERİ

Sağlık Bakanlığı verilerine göre; Dubai ve İran’da sağlık serbest bölgelerinin mevcut olduğu, İran sağlık serbest bölgesi proje olarak tasarlanmış fakat fonksiyonel olarak hayata geçmemiş olduğu ve Umman, Suudi Arabistan, Brezilya, Panama, Kosta Rika ve Meksika da ise sağlık serbest bölgesi kurma düşüncesi bulunduğu belirtilmektedir. Dubai’de ise sağlık serbest bölgesi girişimi gerçekleştirilmiş, yine Bakanlığın sunduğu bilgelere göre proje için 1.8 milyar dolar harcanmış, 2400 şirket faaliyette olup, beklenen hasta düzeyine ulaşılamamış, yurtdışından kalifiye personel gelmemiş, üniversite merkezleri kurulamamış, wellness bölümüne ise hiç başlanmamıştır
Ancak;
Dubai’de bu başarısız proje emlak sektöründe ciddi gelirler sağlamıştır.

GERÇEKLEŞTİRİLMEK İSTENEN NEDİR?

Sağlık Bakanlığı’nın sunmakta olduğu bilgiler ve başarısız bir projenin ayrıntılarıyla anlatılarak aynı projenin Türkiye’de gerçekleştirilmesinin düşünüldüğünün belirtilmesi, bu büyük sermaye gerektiren proje ile gerçekleştirilmek istenen aslında nedir sorusunu getiriyor akıllara. Yabancı sermaye girişini sağlamak kısmı açık ve net ama tek amaç bu olabilir mi? Peki ya üstün sağlık hizmeti sağlama arayışı? Beyin göcü? Teknoloji? İstihdam? Dubai’de gerçekleştirilen Sağlık Serbest Bölgesi ile sadece emlak sektöründe önemli gelirler elde edildiği belirtiliyor. Amaç emlakta bir Arap ‘’çıkartması’’ daha sağlamak için sağlık sektörünü araç olarak kullanmak… olabilir mi?….. yoksa Dünya’da tek ve başarısız bir projenin örnek alınarak, Ülkemizde daha farklı olacağına dair kuvvetli bir kanaat mi var?….Hangi yatırımcı bu sorumluluğu üstlenecek? Şimdiye kadar gerçekleştirilen başarılı çalışmaların ardından sağlığın serbest bölgesinin kurulmasına, hem insan sağlığının ticari bir zihniyete sığmayacak kadar değerli oluşu hem de başarısız bir projenin aynısını gerçekleştirme düşüncesine tatmin edici bir anlam vermek zor olmakla birlikte bu genel görünüşe yine Bakanlık’tan gelebilecek bilgiler daha yakından bakabilme fırsatı ve anlama olanağı sunabilecektir.