SON TV

PSİKOPATLAR

Antisosyal kişilik bozukluğu, 15 yaşından önce başlayan, toplumun hoş görmediği davranışları sıkça yapma ve başka insanların haklarını çiğneme ile belirli bir bozukluktur. Aslında ayrıca duygusal yoksunluk da eklenen psikopatlıktan biraz farklıdır, ancak ikisini aynı anlamda kullanacağız.
Psikopatlığın görülme oranı erkeklerde yüzde 2-3, kadınlarda yüzde 0.5-1 arasında değişmektedir. Cezaevine düşenlerde oranın yüzde 80’i bulduğu tahmin edilmektedir. Cinayet, tecavüz gibi ağır suçların çoğu psikopatlarca işlenir.

Belirtileri
Antisosyal; bir toplumda suç, ayıp, günah veya ahlâk dışı sayılan davranışları tekrarlamaya eğilimli kişi anlamına gelir. Bu karakter yapısı küçük yaşlardan itibaren kendini belli eder.

Antisosyal (psikopat) her türlü suçu işleyebilir. En sık görülenler; hırsızlık, gasp, saldırganlık, ırza geçme ya da diğer cinsel suçlardır. Bazen de yalnızca ahlâk, işyeri, askerlik veya okul kurallarını çiğnemekle sınırlı olabilir. Birçoğunun sabıka kaydı çok kabarıktır. Verilen cezalardan ders almazlar. Pişmanlıkları olsa bile yüzeysel ve geçicidir. Psikopatı toplumun çoğu normal sayılan bireyinden ayıran en önemli fark da budur; başkalarının kendi hakkında ne düşündüğüne zerre kadar önem vermezler. Yalan söyleme, insanları kullanma, aldırmama ve kibir gibi özellikler baskındır.

Antisosyallerde başka insanlara karşı sorumluluk, sadakat ve dürüstlük duygusu yoktur. Verdiği sözleri tutmaz, durmadan yalan söyler ve insanları kolayca aldatır. Başkalarının iyi niyetinden yararlanır. Yalanı yüzüne vurulunca utanç duymaz. Dolandırıcılık, sahtekârlık, insanları zevk için enayi yerine koyma gibi davranışlar sık görülür. Meselâ sık borç aldığı ama hiçbirini ödemediği halde, topunu birden ödeyeceğine yeminler ederek yeniden borç ister. Kumar oynarsa hile yapar. Başkalarının yerine geçerek insanları aldatma ve birden çok isim kullanma gibi davranışları da görülebilir. Bunlar eşlerine de bağlı değillerdir. Nikâhlı ya da nikâhsız sık eş değiştirebilirler.

İş alanında psikopatlar; acımasız, korkusuz, çekici, ahlâki değerlerden yoksun kişiler olarak dikkati çekerler.
Maddi sorumluluklarını da yerine getirmez. Sözgelimi, ailesi zor durumda ve başkasına muhtaçken parasını alkole veya kumara yatırabilir.

Antisosyallerin çoğu iş tutmaz ve bir baltaya sap olmaz. Çalışacak olduğu halde işe girmez. Eğer bir işe girecek olursa, iş aksatması veya diğer disiplin bozucu davranışları sebebiyle çabuk kovulur. Bazen de kendisi sebepsiz yere işi bırakır. Geçinebilmek için ya parası olan bir yakınını sömürür ya da kanundışı yollardan para kazanır. Örneğin karısını çalıştırır veya yaşlı annesinin emekli maaşına el koyar,zayıf gördüklerinden haraç ister.
Rastgele dolaşır, tehlikeli maceralara kolayca atılabilir veya önüne gelenle yatabilir.

En kötü özellikleri arasında saldırganlık ve kolay öfkelenme vardır. Sebepsiz yere öfkelenir ve insanlara saldırabilirler. Kolay kavga çıkarır, kendi çocuklarına ve eşine kaba kuvvete başvururlar.

Antisosyallerin bir önemli özellikleri de asla yaptıkları yüzünden pişmanlık ve suçluluk duymamalarıdır. Verilen cezalardan ders almazlar. Pişmanlık gösterileri genellikle yüzeysel ve sahtedir. İlk fırsatta benzer suçu tekrarlarlar.
Bu kişilerde alkol ve uyuşturucu kullanımı çok sıktır.

Alkol alınca antisosyal davranışları hem artar hem şiddetlenir.

Yaşları ilerledikçe belirtilerde bir miktar azalma görülür.

Bazı vakalar

•40 yaşlarındaydı. Samimi arkadaşıyla arası açılmış, çıkan kavgada arkadaşını öldürmüştü. Daha sonra ise arkadaşının kulak kepçesini kesmiş ve anahtarlık olarak kullanmaya başlamıştı. Kendisine bu davranışının kabul edilemeyecek bir hareket olduğunu söyleyince iftihar edilecek iş yapmışçasına gülerek cevap vermişti.

•25 yaşlarındaydı. Şehirlerarası yolda el kaldırarak bindiği aracın sürücüsünü katledip cebindeki paraları boşaltmıştı. Olayı sırıtarak anlatması dikkatimi çekmişti.

Psikopatlık kriterleri
Psikopatlığın tanımına göre; çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlar, yetişkinlikte de devam eder. Diğer insanların hakları ile ilgili sürekli bir umursamazlık ve ihlâl söz konusudur. Teşhis için kişi 18 yaşından büyük olmalı, 15 yaşından önce davranış bozukluğu göstermelidir. İşte şu özelliklerden biri bile varsa psikopati düşünebiliriz:

•Tutuklanma veya karakola alınma sebebi sayılabilecek davranışları tekrar tekrar sergilemeyle kendini belli eden, yasalara uygun davranışların dışına çıkarak toplumsal normlara uymama.

•Sık yalana başvurma, bahane uydurma veya menfaat ya da zevk alma gayesiyle başkalarını dolandırmayla kendini gösteren sahtekârlık.
•Dürtüsellik veya önceden plân yapmama.

•Tekrar tekrar kavga ve saldırganlıkla birlikte çabuk parlama, olay çıkarma.

•Kendinin ve başkalarının güvenliğini düşüncesizce hiçe sayma.

•Düzenli bir işe devam edememe ve parasal yükümlülüklerini yerine getirememe ile kendini belli eden sürekli sorumsuzluk.

•Bir başkasına kayıtsız olmak, bahane bulmak, canını acıtmak, kötü davranmak veya ondan çalmakla kendini belli eden pişmanlık hissetmeme.

Psikopatlık hep kötü mü?
Psikopatların korkusuz olmaları bazı konularda onlara avantaj sağlar. Mesleğinde tutulan bir avukat sohbetimiz esnasında şöyle demişti:

“Bendeki antisosyal damarın farkındayım ve bu bana zarardan çok yarar sağladı diyebilirim. İçinde olduğum acımasız modern çağda ilâç gibi. Ruhsal bağışıklık sistemlerimiz son derece kırılgan ve bizi koruma görevini yerine getiremiyorlar. Psikopat eğilimim beni zalim ve merhametsizlerin kurbanı olmaktan koruyor, suçlularla mücadelede güç veriyor.”

Güvenlik amiri bir dostum ise; özel tim memurları alırken psikopatlığın bazı özelliklerini aradıklarını söylemişti. “Çünkü” diyordu, “onların psikopatlarla mücadelesinde acımasızlık, korkusuzluk, hassas olmamagerekir.”

Sebepleri
Anne-babasız büyüyen çocuklarda, meselâ sokakta veya yetiştirme yurtlarında büyümüş veyahut tutarlı bir ebeveyn eğitimi görmemiş çocuklarda rastlanma ihtimali daha yüksektir. Babada alkol bağımlılığı olması, çocukken cinsel ya da fiziksel kötü muameleye maruz kalma yatkınlaştırıcı faktörlerdir. Yine anne-babada antisosyallik varsa çocuklarda da daha sıktır.

Psikopatla mücadele
Yaşadığımız dünyada karşımıza bizimle uğraşan veya bizi tehdit eden psikopat çıkabilir. Onlarla mücadele için zaaf göstermememiz ve şartlar gerektiğinde o karaktere bürünmemiz uygun olur. Ancak istisnai durum sona erdiğinde tekrar normal kişiliğe dönebilmeliyiz.

Yoksa psikopattan merhamet beklemek veya alttan almak mücadeleyi kaybetmek anlamına gelebilir.

Tedavi
Tedaviden pek yararlanmazlar. Tedavi amacıyla hastaneye yatırılmaları faydadan çok zarar verir.

YAZARIN SON YAZILARI
Yaşlılıkta cinsellik - 17 Şubat 2017
Anne ile sohbet - 10 Mayıs 2016
Yürüyüş - 2 Ocak 2016
İyilik terapisi - 6 Ekim 2015