SON TV

Fast Food söylediği kadar zararlı mıdır?

Türkçe deyişiyle ayak üstü hızlı yemek sistemi batı ülkelerinde en devşirilmiş yemek kültürüyle özdeşleşmiş gibidir. Halbuki Türk yemek kültüründe hızlı yemek sistemi eskiden beri bulunmaktadır. Köylerde çiftçilikle ve hayvancılıkla yaşamlarını sürdürenlerde bu sistem vardır. Genellikle evin erkeği sabah erken tarla ve bahçeye gider, kuşluğa doğru evin kadını ya da çocuklar yemeği tarlaya bahçeye götürürler. Ya da iş yapabilen ev halkı hep birlikte yiyeceklerini de alarak tarlaya, bahçeye giderler. Çobanlar ya da evin 3-5 davarını gülmekten sorumlu çocuklar yiyeceklerini bir çıkına koyup bellerine sararak görevlerine giderler. Tarla-bahçeye götürülen yemekler “azık” olarak adlandırılır. Bazı durumlarda Tarla bahçede de pilav, fasulye gibi yemekler de pişirilebilir. Su testisi çoğunlukla tarla-bahçede uygun bir yerde saklanır ve yakınlardaki kaynak ya da kuyulardan doldurulur. Kentlerde de hızlı yemek sistemi önemli bir yer tutmaktadır. Pideciler, gözlemeciler, köfteciler park kenarlarında, belirli köşelerde yer tutar. Simitçiler, poğaçacılar her an insanların ayak üstü açlıklarını gidermek için köşe başlarında yerlerini almaktadırlar. Atalarımızın gelmiş olduğu Özbekistan’da park kapılarında Özbek pilavı pişirilerek insanların kısa sürede karınlarını doyurmada yardımcı olmaktadırlar. Son yıllarda ülkemizde et-tavuk dönerle hemen ayak üstü yenen hızlı yemek sistemi önemli yer tutmaktadır.

Son yıllarda ABD kökenli hamburger adlı ekmek-köfte, İtalya kökenli pizza geleneksel sistemle yarış halindedir. Bütün bu hızlı yemek sisteminde hijyen ve sağlıklı beslenme kuralları önem taşımaktadır. Batı kökenli sistemin daha Standart ve hijyenik olduğu söylenmesine karşın geleneksel sistemde de bu yönde gelişmeler gözlemlenmektedir. Hijyenin yanında her iki sistemde menüler önemlidir. Batı kökenli sistemde ekmek içinde köfte-patates kızartması kola öne çıkmaktadır. Geleneksel sistemde genelde pide ya da ekmek arası yanında şerbet ya da ayran sunulmaktadır. Hamburger patates kızartması-koladan oluşan menü başta C vitamini, A vitamini, kalsiyum olmak üzere besin öğeleri ve antioksidanlar açısından son derece dengesiz ve kalori değeri yük sektir. Pide-ayran biraz daha dengeli ve kalori değeri daha düşük tür. Gözleme-ayran da benzer özelliğe sahiptir.

Özellikle sebzeli-peynirli saç böreği-ayran daha da dengeli ve kalori değeri daha düşüktür. Hamburgerin eti ve döner yüksek sıcaklıkta hızlı pişirildiğinden polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), nitrozamin ve nitrozamid gibi kanser yapıcı öğeleri barındırabilirler. Ayrıca et doy muş yağ alımını da artırır. Bunlarla birlikte servis edilen patates kızartması da çok yüksek sıcaklıkta yağ içinde kızartıldığı için yine kanser yapıcı olduğu kuşkuları bulunan akrilamid ve yağın bozulmasıyla ortaya çıkan diğer oksijenli moleküller nedeniyle kanser riskini artırabilir. Menülerde oksijenli zararlı moleküllerin zararına karşı gelen antioksidanlar da alınmadığından uzun dönemde kanser riskini artırabilir. Bu tür yemekleri ara sıra yemenin sakıncası olmaz. Et doymuş yağ içerdiğinden ve kızarmış yağda trans yağ asitleri oluştuğundan bu tür yemeklerin günün bir öğününü kapsaması uzun dönemde kalp hastalığı riskini artırabilir. Menülerin düzeltilmesi de bir seçenektir. Örneğin; patates kızartması yerine söğüş sebze, kola yerine su-ayran alabilir.