USS Liberty’ye İsrail tarafından yapılan saldırı
Hepimizin bildiği gibi, haber ajansları 22 Mart 2013 günü Saat 17 sularında geçtiği önemli bir haberde, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun, Mavi Marmara baskınıyla ilgili olarak Türkiye’den özür dilediğini tüm dünya kamuoyuna duyurdu. Ajansa göre İsrail Başbakanı Netanyahu, bu olayın İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkileri bozmasından pişman olduğunu söyledi.
Haber siteleri, Başbakan Erdoğan’ın iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda Netanyahu ile aynı fikirde olduğunu ve özrü kabul ettiğini duyurdu. İsrail’in, baskında ölenlerin ailelerine tazminat ödeyeceği ifade ediliyor.
Mavi Marmara saldırısının ardından, benim gibi yaşı 50’yi aşan yaşıtlarımın bundan 46 yıl önce İsrail Deniz ve Hava Kuvvetlerinin Doğu Akdeniz’in Uluslararası sularında seyreden Amerikan Donanmasına ait istihbarat gemisi USS Liberty’ye acımasızca saldırısını hatırladıklarını tahmin ediyorum.
Gazze’ye insani yardım götürmekte olan Mavi Marmara’ya saldıran İsrail, 1967 yılında da Amerikan Donanmasının USS Liberty gemisine saldırıp, gemideki Amerikalı asker ve sivillerden 34 kişiyi öldürmüş, 171 kişiyi de yaralamıştı. 6 Gün Savaşı olarak bilinen, İsrail ile Mısır, Ürdün ve Suriye arasındaki savaş sırasında yaşanan olay, 8 Haziran 1967’de vuku bulmuştu.
Savaşta tarafsız olduğunu açıklayan Amerika’nın istihbarat gemisi USS Liberty’ye İsrail savaş uçakları ve hücumbotları saldırmış, napalm bombaları ve torpidolarla vurulan gemide 34 kişi ölmüş, 171 kişi de yaralanmıştı. O günün şartlarında oldukça ileri teknolojiye sahip dinleme ve radar cihazları ile donatılmış USS Liberty gemisi bu saldırıdan sonra bir daha sefere çıkamamış ve hurdaya ayrılmıştı.
ABD Askeri kaynaklarını da ifade ettiği üzere, geminin uluslararası sularda seyrettiği ve ABD’nin bu savaşta tarafsız olduğu İsrail tarafından bilinmekteydi. Saldırıdan bir gün önce Israil keşif uçakları USS Liberty’nin üzerinde en az 8 kez uçuş yaparak ABD donanmasına ait olduğuna kesinlikle emin olmuşlardı.
8 Haziran 1967 günü saat 14 sularında Gazze kıyılarının 17 mil açıklarında, İsrail savaş uçakları USS Liberty’ye defalarca roket atışları ile saldırdılar; bunu İsrail hücumbotlarının gemiye, saatlerce süren roket ve makinalı tüfek atışları takip etti. USS Liberty’ye Uluslararası sularda İsrail tarafından yapılan saldırı sonrası geminin savunmasız personelinin can kayıpları dışında gemide makinalı tüfek kurşunlarının sebep olduğu binlerce delik oluştu ve yangın çıktı.
Bu olayın ardından USS Liberty’nin ölen ve yaralanan personeli ve aileleri tarafından bu saldırının tam olarak aydınlatılabilmesi için yüzlerce girişimde bulunuldu. Bu olayda ölenlerin yakınları ve yaralananlar, kurdukları sivil toplum kuruluşları İsrail’in çıkarlarının alenen korunduğunu, Amerikanın onurunun ayaklar altına alındığını ifade ettiler. Bu sivil toplum örgütleri ABD Donanmasından emekli olmuş birçok deneyimli amiral ve deniz subayına konu ile ilgili ciddi teknik raporlar hazırlattılar. Gerçek şu ki ABD yönetimi bu konuyu sürekli olarak kapatmaya çalıştı.
.
(Geminin atılan torpidolar sonucu oluşan ağır hasarlar)
.
ABD kongresi önünde protestocular: “USS Liberty Mürettebatı İsrail tarafından öldürüldü ve ABD tarafından ihanete uğradı.” yazılı pankartla olayı protesto ediyor.)
Bu olaydaki gariplik, dünyanın herhangi bir yerinde bir vatandaşı öldüğünde aşırı tepki veren ABD’nin bu konuyu örtbas etme çabasıdır. O sıradaki ABD Başkanı olan Lyndon Johnson, USS Liberty’nin “bir yanlışlığın kurbanı olduğunu” ifade edip konuyu kapatmıştır.
Mayıs 1968’de İsrail hükümeti hayatını kaybeden 34 kişinin ailelerine 3.3 milyon dolar, daha sonra Mart 1969’da yaralananlara 3.5 milyon dolar tazminat ödedi. Ayrıca 1980 yılında da İsrail hükümeti USS Liberty’ye verilen maddi zararların karşılığında Amerika’ya 6 milyon dolar ödemeyi kabul etmişti.
Olay, 17 Aralık 1987’de iki ülke arasındaki anlaşmayla resmi olarak kapatıldı.
Bu konuda hazırlanan ayrıntılı raporlarda, ciddi bir soruşturma yapılmasını engellemek ve konunun kapatılmasını sağlamak için İsrail Lobisinin ABD’de çok çalıştığı ve Amerika’da ki işbirlikçilerinin yardımıyla başarılı olduğu şeklindedir. (http://www.gtr5.com/evidence/warcrimes.pdf)
Yukarıda özetlemeye çalıştığım “USS Liberty” ile ilgili tarihsel gerçekleri göz önüne aldığımızda, 9 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Mavi Marmara olayında, 3 yıldan bu yana dik duran ve konuyu sürekli Uluslararası camiaya taşıyan Sayın Başbakan ve Dışişleri Bakanına başarılarından dolayı teşekkür borçlu olduğumuzu düşünüyorum.
.
(USS Liberty Gemisi saldırıdan bir gün sonra ağır hasarlı durumda.)