SON TV

Yabancı Sınırlaması ve Futbola Yabancılaşma

Ülkemizdeki yabancı oyuncu sınırlaması hakkındaki karar bugün Futbol Federasyonu tarafından 6+0+4 olarak verildi yani kadronda on tane yabacı oyuncu bulundurabilirsin ancak maç kadrosuna altı tanesini alabilirsin.

Yani kadronda on tane yabacı oyuncu bulundurabilirsin ancak maç kadrosuna altı tanesini Öncelikle yıllardır her fırsatta artırıma gidilen yabancı oyuncu sayısı niye indirilmeye çalışılıyor bunu irdelemek lazım. Bu düşüncenin altında yabancı oyuncu sayısı azaltılırsa yerli oyuncuların gelişimi daha kolay olur bu da ulusal takıma daha verimli bir gelecek hazırlar düşüncesinin olduğu aşikâr. Ancak birkaç soru var ki kafalara takılmaması mümkün değil yabancı oyuncu sayısı kısıtlanırsa ya da varsayalım ki tamamen kaldırıldı
bu kısıtlı bir lig oluşumu bunun sonucunda Avrupa’yla rekabetin çok uzağında kalmış Türk takımları, tamamıyla
rahatlamış nasılsa bana muhtaçlar diyen yerli oyuncular yaratmaz mı, ve böyle bir ortamdan çıkacak ulusal takımın gideceği yol başarı yolu mu olur yoksa şerefli mağlubiyetler günlerine hızlı bir dönüş mü sağlanır.

Son yıllarda ulusal takımlar düzeyinde başarı gösteren yarıştığımız Avrupa ülkelerini ele alalım; çok eski yıllara gitmeye gerek yok 98’de Dünya, 2000’de Avrupa Şampiyonluğu kazanmış 2006’da final oynamış olan ve her daim turnuvaların favori takımı Fransa’da yabancı oyuncu sınırlaması AB ülkesinden gelen oyuncu bakımından sınırsız, AB dışı ülkelerden üç ve eski sömürge ülkelerinden gelen oyuncular da yabancı sayılmıyor, son yıllarda sporun her alanına damga vuran ülke İspanyada da AB dışı ülkeleri üç olarak sınırlamış ancak ticaret
anlaşmaları ile bizim de arasında bulunduğumuz bazı ülke oyuncularını yabancı statüsüne sokmuyorlar. Liginde yabancı oyuncu adına hiçbir kısıtlama yapmayan Almanya’nın gerek ulusal takımıyla gerek kulüpler düzeyindeki başarılarını burada yazmaya sayfalar sütunlar yetmez. Sadece bu seneki Şampiyonlar Ligi Performanslarına bakmak yabancı oyuncu sayısındaki serbestliğin ne denli faydalı olduğunu göstermeye yetecektir. Yine kulüp
başarıları açısından İngiltere’ye bakarsak Futbolun en üst seviyesi olarak gösterilen Şampiyonlar Liginde 1996/1997 senesinden başlayarak her sene en az bir takımı çeyrek final ve daha ötesinde yer aldı. İlla kendimizle kıyas
yapmak gerekirse turnuva Şampiyonlar Ligi adını aldıktan sonra toplamda üç defa çeyrek final görmüşüz.

Yukarıda belirttiklerimin üzerine yabancı oyuncu sınırlamasının azaltılmasıyla birlikte başarının artacağı düşüncesi manasız ve mesnetsiz bir yaklaşım olmaktan ileri gitmediği ortadadır. Kaldı ki iyi oyuncu
kendini gösteriyorsa her zaman formayı alır bunun için yerli yabancı ayrımı yapmaya gerek yok, bunun ilk akla
gelen örneği geçtiğimiz sezon Salih Uçan’ın performansıdır, Krasic, Stoch gibi oyuncuların kadroya giremediği
yerde mücadele ederek, savaşarak formayı kaptı. Çalışma arkadaşlarıyla arasında rekabet olmayan biri kendini
nasıl geliştirebilir ki, başka bir örnekse Türkiye’den yurtdışına ihraç ettiğimiz en pahalı oyuncu Arda Turan
2006/2007 sezonunun başında Galatasaray’da oynadığı mevkiiye Arjantinli Carrusca transfer edilmişti ama kendisini gösteren, eline geçen fırsatı sonuna kadar kullanarak formayı kapan Arda o formayı bırakmayarak Athletico Madrid’e kadar uzandı ve orada da başarılı oldu.

Görüldüğü gibi rekabet gelişim için son derece önemli ancak bugün alınan karar rekabete de sekte vurmuş oldu. Bu uygulamanın ligimize ve futbolumuza yansıması, yerli oyunculardan oluşan kısıtlı lig, değerinin
çok üzerinde transfer paraları alan futbolcular, yarışmacısı olduğumuz Avrupa’nın çok uzağında kalan milli takım ve kulüpler olarak yansıyacaktır. Benim düşünceme göre elbette yerli oyuncuya yatırım yapılmalı, kulüplere öz kaynaklarını kullanması teşvik edilmeli ancak böyle dayatmalarla yapılmamalı bu kısıtlamalar sonucunda zaten çok da başarılarla dolu olmayan futbol geçmişimiz daha da kötü sonuçlarla bezenecektir. Bu da izlemesi keyifsiz bir ortam yaratarak taraftarı da sponsorları da futbola yabancılaştıracaktır.